Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/5736 E. 2017/7077 K. 20.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5736
KARAR NO : 2017/7077
KARAR TARİHİ : 20.06.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, umumi mağaza olan …’nun depolarında 3. kişilere ait ürünleri emanet alımına tabi tutup, TTK’da düzenlenen makbuz senetlerini düzenlediğini, emanete mal bırakan ürün sahiplerine verildiğini ve malın mülkiyetini temsil ettiğini, ürün sahibi… ile … Kira ve Bakım Sözleşmeleri ve Makbuz Senetleri karşılığı Kredi Kullanım Şartlarını düzenleyen sözleşemeler imzalanarak, bu sözleşmelere göre çeltiğin emanet alımının yapıldığını, bu çeltiklerin yapılan sözleşmeler kapsamında, davalı … şirketine sigorta ettirildiğini, emanet edilen çeltik karşılığında, …’a makbuz senedinin düzenlenerek teslim edildiğini ve adı geçenin de bu senetleri bankaya ciro ve teslim ederek kredi kullandığını, 26/03/2009 tarihinde depolardan çeltiğin taşınmış olduğunun ortaya çıktığını ve bu durumun tutanağa bağlandığını, emanetçinin bir kısım çeltiği depolardan boşalttığını, müvekkili kurumun zarara uğradığını, davalının sigorta poliçeleri ile kurumun uğrayacağı tüm zararları teminat altına aldığını, emanetçinin makbuz senedine dayanarak kullandığı kredi borcunun da vadesinde ödenmemesi nedeniyle, ilgili bankalar tarafından makbuz senetlerinin müvekkiline iade edildiğini ve bu bedellerin kurum tarafından bankaya ödendiğini, …’a ait işyerinin davalı … şirketi tarafından Yangın Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, poliçeden doğan tazminat alacağının da poliçe lehtarı olan ve zarar
gören müvekkili kuruma ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu çeltik deposunun Yangın Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalandığını, sigortalının 3. kişilere ürünü satmasının poliçe teminatında bulunmadığını, olayın hırsızlık olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre; rizikonun hırsızlık olmadığı, makbuz senedi bankaya devredilmiş olmasına rağmen, …’un dava konusu çeltik ürünleri üzerinde emanetçi sıfatının devam ettiğinin kabulü gerektiği, ayrıca emniyeti suistimal poliçesindeki teminatlar bakımında da aynı sonuca ulaşılacağı, eylemin poliçede belirtildiği şekilde, sigortalının yanında çalışanlar tarafından gerçekleştirilmesi durumunda teminat kapsamının kaldığının kabulü gerektiği, eylemin banka çalışanları tarafından da gerçekleştirilmediğinin açık olduğu tüm dosya içeriği ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 13/J maddesine göre davacıdan harç alınmamasına 20/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.