Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/563 E. 2019/311 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/563
KARAR NO : 2019/311
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.01.2019 Salı günü davacılar vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 24/12/2012 günü davalıların sürücü ve işleteni olduğu aracın tam kusurla müvekkili … ve … … babası, … ’ın eşi sürücü … ’ın kullandığı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … ’ın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’un eşi, … ’un babası … ’un ve sürücü … ’ın vefat ettiğini belirterek … ‘un vefatı nedeni ile eş … için 60.000,00 TL, çocuk … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın,… vefatı nedeni ile eş … için 50.000,00 TL, çocuk … için 25.000,00 TL, çocuk … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın 24/12/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 7.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL, davacı … ve … İçin ayrı ayrı 7.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Gıda Ürünleri Dağıtım Pazarlama Tic. San. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … vekili, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekili ile davalı şirket vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, tüm davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ile davalı şirket vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 28.997,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve … Gıda Ürünleri Dağıtım Pazarlama Tic. San. Ltd. Şti’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.