Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/562 E. 2018/11528 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/562
KARAR NO : 2018/11528
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … … A.Ş. ile … ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, 28.03.2011 günü müvekkili … yönetimindeki … plakalı motosiklet ile davalı… San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait ve davalı … yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacıda kalıcı sakatlık oluştuğunu, bir çocuk babası müvekkilinin evin geçimini sağladığını, 27 yaşındaki davacının bundan sonra evin geçimini sağlarken zorlanacağını, tedavisi sırasında acı çektiğini ve bundan sonra zorlu bir yaşama katlanmak zorunda kalacağını beyanla; davalı … şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını, yaralanma ve aracın hasarı için poliçedeki miktarla sınırlı olarak tazminat ödemesi yapması gerektiğini beyanla; beden gücü kaybına uğrayan davacı için HMK’nun 107.maddesi uyarınca belirlenecek maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … … A.Ş. ve … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; 24.872,82 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatından 100,00 TL’nın kaza tarihi 28.03.2011 tarihinden, 24.772,82 TL’nın ıslah tarihi 24.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden ve davalı … Şirketinden (davalı … şirketi bakımından yine 100,00 TL’nın dava tarihinden itibaren ve kalan kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte limitle sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine, 900,00 TL manevi tazminatın 28.03.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …San.ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm … … A.Ş. ile …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı …Ş’nin davacı için hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı taraf lehine 900,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, manevi tazminatın kabul olunan kısmı, davalılar için kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca …’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı …Ş. vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı …Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesinde ise:
Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK.’nun 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK.’nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
Mahkemece, dilekçelerin (dava–cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir (madde 139). Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder (HMK 140/1. madde). Uyuşmazlık konularının
tespitinden sonra hâkim, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu teşvik özellikle yasak savma ya da kanuni gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder (HMK 140/2 madde). Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde; ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (madde 140/3). Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta; ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği hususudur (madde 137/2).
Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındakiitiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar (madde 142/1). Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK madde 138-142). Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması yada hak düşürücü süre nedenlerin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka deyişle ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu hususlar dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve
saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.
Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
Somut olayda; mahkemece 6 Mayıs 2013 tarihli … raporu ve müteakiben aldırılan bilirkişi raporu ve ek raporların davalı sigortaya tebliğini gösterir tebligat parçalarının dosyada görülmediği, raporların davalıya tebliğ edilip edilmediğinin anlaşılmadığı, 26/05/2015 tarihli karar celsesinde duruşmada hazır bulunmayan diğer davalılara sözlü yargılamaya geçileceğine dair ihtarat yapılmasına karar verilmiş ise de davalı …Ş.’ne ek bilirkişi raporunun tebliğine ait tebligat evrakında sözlü yargılamaya geçildiğinin ihtar edilmediği,bu davalının yokluğunda yapılan duruşmada karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, dosyada aldırılan … raporu ile kusur ve aktüer raporları davalıya tebliğ edilip, iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ve 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre; hükme esas alınan aktüer raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam sürelerinin, … Yaşam Tablosu’na göre belirlendiği, devre başı ödemeli belirli süreli rant yöntemine göre ve teknik faiz %3 kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir. … …’nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve Dairemiz’in yerleşik içtihatları gereği, … (… 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bilirkişi raporu bu yönüyle hatalı hesaplamaları içermekte olup hükme esas alınacak mahiyette değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle … … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nun 428.maddesi gereğince davalı … şirketi yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.671,36 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ne geri verilmesine 29.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.