YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5503
KARAR NO : 2018/7966
KARAR TARİHİ : 19.09.2018
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, temlik eden Alternatif Finansal Kiralama A.Ş. ile üçüncü şahıs kira borçlusu … Kopyalama Sistemleri Tic. A.Ş arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi’ni davalı borçlu …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmedeki edim ve yükümlülüklerin yerine getirilmemesiyle Finansal Kiralama Şirketi tarafından kredi borçlusu ve müşterek borçlu müteselsil kefillere gönderilen ödeme planlarına da uyulmadığından haklarında icra takibi başlatıldığını, daha sonra alacağın müvekkiline devredildiğini, borçlu Beril’in adına kayıtlı taşınmazlarının rayiç değerin çok altında bir bedelle devrettiğini belirterek tasarrufunun İİK.277 maddesi ve devamı maddeleri hükümleri gereğince müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın süresinde açılmadığını ve aciz vesikası bulunmadığından davanın ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, yapılan tasarrufun gerçek olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, İ.İ.K’nun 284.maddesi gereğince davanın süresi içerisinde açılmadığını, eksik harcın tamamlanması aksi halde davanın usulden reddedilmesi
gerektiğini, müvekkilinin alacaklılara zarar verme kastının bulunmadığını, davacının iddialarının soyut ve kabul edilemez nitelikte olduğunu, taşınmazın değerinde satılmış olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan delillere göre; aciz vesikası bulunmadığından davanın usulden reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, icra takibinde davalı borçlu … hakkında menkul ve maaş haczi talebinde bulunmuş, menkul haczi için gidilen adreslerde borçlunun taşındığı veya tanınmadığı belirtilerek borçluya ait hacze kabil mal bulunmadığına dair haciz tutanağı düzenlemiş, işyerine maaş haczi için yazılan müzekkereye Fu Gayrimenkul tarafından verilen bila tarihli cevapta, borçlunun maaşının 3.060,64 TL olduğu, maaşının üzerinde Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. tarafından … İcra Müdürlüğünün 2010/24836 sayılı dosyasından 1/4 oranında maaş haczi yapıldığı belirtilmiş, İcra Müdürlüğünce borçlunun sigorta kaydının bulunduğu ve maaş haczinde 2. sırada olduğu, ayrıca borçlunun mernis adresine hacze gidilmediği için aciz vesikası talebinin reddine dair karar verilmiş ve bu karara karşı İcra Hukuk Mahkemesine yapılan şikayet reddedilmiştir. Her ne kadar Mahkemece bu gerekçeyle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine dair karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
…İcra Müdürlüğü’nün 2014/23534 sayılı dava konusu takip dosyasında 20.10.2014 tarihinde borçlunun haciz işlemi için gidilen adresinde 3. kişinin oturduğu ve borçlunun adresten taşındığı saptanarak haciz işleminin yapılamadığı, yine aynı takip dosyasında talimatla 13.3.2015 tarihinde borçlunun haciz işlemi için gidilen adresinde 3. kişinin oturduğu ve borçlunun adreste tanınmadığı saptanarak haciz işleminin yapılamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz tutanaklarının İİK’nın 105. Maddesi hükmüne göre geçici aciz belgesi olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece işin esasına girilerek, borçlunun maaşından kesintinin gerçekleştiği … İcra Müdürlüğünün 2010/24836 sayılı dosyası dosya arasına getirtilip, borçlunun maaşı üzerine konulan haczin ve yapılan kesintinin miktarı tespit edilip, tarafların delilleri toplandıktan ve davanın diğer şartları da değerlendirildikten sonra varılan uygun sonuca göre bir
karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.