Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/5450 E. 2018/12094 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5450
KARAR NO : 2018/12094
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, … Nakliyat Ambar.A. Bas. Boya Teks. Tur. San. Tic. Ltd. Şti’nin … Vergi Dairesi Başkanlığı Saraylar Vergi Dairesi Müdürlüğünün vergi yükümlüsü olduğunu, şirketin 13/05/2013 tarihi itibariyle kuruma 1.053.726,03 TL vergi borcu bulunduğunu, şirketin vergi borcunu ödememesi nedeniyle cebri icra takibine geçildiğini, şirket üzerinde kalan araçlara haciz konulduğunu, ancak şirketin haciz konulan araçları başka kurumlar tarafından da hacizli olduğundan bazılarının diğer kurumlar tarafından satıldığını, icra iflas kanununa göre satış gelirlerinin paylaşımından kuruma herhangi bir tutar kalmadığını, borçlu … Nakliyat Şirketi tarafından plakası belirtilen araçların yine aynı şirket ortakları olan …ve … ‘un kurduğu … Vergi Dairesi … vergi mükellefi … Pet. Nak. Tek. Tur. Tar. Ürn. Otom.San.Tic.Ltd.Şti’ye satışının yapıldığının tespit edildiğini, iki şirket arasında satışı yapılan …,… plakalı araçların çeşitli tarihlerde … Pet. Nak. Tek. Tur. Tar. Ürn. Otom. San. Tic.Ltd.Şti adına tescil edildiğini, bu işlemin amme
alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla yine aynı ortakların kurduğu diğer şirket olan … Pet. Nak. Tek. Tur. Tar. Ürn. Otom. San. Tic.Ltd.Şti’ye satması ve her iki şirketin ortaklarının aynı olması nedeniyle borçlunun maksadını bildiği anlaşıldığından belirtilen araçlar üzerindeki davalıların tasarruflarının iptali ile davacıya cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, davayı kabul etmediklerini, her iki şirketin tüzel kişiliğinin farklı olduğunu, sırf ortaklık yapılarının birbirine benzemesinin muvazaanın varlığı için yeterli koşul teşkil etmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davasının …,… plakalı araçlar yönünden reddine, davacının davasının …,… plakalı araçlar yönünden kabulü ile, davalı borçlunun tasarruflarının iptali ile davacıya vergi alacağının tahsili için cebri icra yolu ile satış ve tahsil yetkisi verilmesine, … plakalı araç yargılama sırasında satıldığından 117.500,00 TL satış bedelinin davalı borçlu … Nakliyat Şirketinden tazminine, karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 6183 sayılı Yasanın 24. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece … plakalı aracın davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesi ile söz konusu araç yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
… plakalı aracın ilk tescil tarihinden bugüne kimler arasında satışının yapıldığı hususunda tescil kayıtlarının araştırılmadan aracın davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
3-Mahkemece … plakalı aracın yargılama sırasında satıldığından 117.500,00 TL satış bedelinin davalı borçlu … Nakliyat Şirketinden tahsile karar verildiği anlaşılmıştır.
İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olması gerekir. Ancak mahkemece tazminatın borçludan alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip üçüncü şahsın tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Bu durumda mahkemece davalı 3. şahıs olan … Petrol’ün elden çıkardığı tarihteki değerinin belirlenerek tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.