Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/5263 E. 2019/3210 K. 19.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5263
KARAR NO : 2019/3210
KARAR TARİHİ : 19.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı …Ş. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.03.2019 Çarşamba günü davalı …Ş. Vekili Av. … geldi. Davacı ile diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı …Ş. vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili,davalılardan …’ın kullandığı, diğer davalı …’a ait … plaka nolu kamyonetin diğer davalı … A.Ş.(… Holding) hizmetinde çalıştığı ve bu şirkete ait malzemelerin sevk ve idaresinde kullanıldığı sırada … Genel Merkezi önünde motosikletle hareket halinde olan davacıya, ters yola girmek ve yanlış manevra yapmak suretiyle çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sürücünün kusurlu olduğunu, davacının kalıcı sakatlık ihtimali olduğunu belirterek davalılardan (sigorta hariç), 50.000,00 TL manevi tazminat ile malul ve çalışma kaybı, ekonomik geleceğin sarsılması, tedavi giderleri olmak üzere ıslah talebi ile 108.470,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, aynı olay nedeni ile karşı aracın kasko( İMSS )şirketinden 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, tedavi giderleri ile ilgili talebin reddi ile diğer tazminat talepleri olarak toplam 106.870,00 TL’nin 28/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigortanın sorumluluğu ile poliçede yazılı limitle sınırlı ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen, alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 25.000,00 TL manevi tazminatın 28/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … şirketinin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı ve dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilmek üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş,hüküm davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucunda yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …’ye yargılama sırasında HMK 124/1 maddesi gereği husumet yöneltilmesi hususunun yerinde olduğu anlaşılmakla bu davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.Bunlar;1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3)Tahkikat, (madde 143-293) 4)Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
Mahkemece, dilekçelerin (dava–cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir (madde 139). Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları
çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder (HMK 140/1. madde). Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu teşvik özellikle yasak savma ya da kanuni gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder (HMK 140/2 madde). Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde; ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (madde 140/3). Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta; ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği hususudur (madde 137/2).
Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar (madde 142/1). Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK madde 138-142). Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması yada hak düşürücü süre nedenlerin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka deyişle ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu hususlar dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve
.saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.
Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir(madde 186).
Somut olayda, mahkemece taraflara sözlü yargılamaya ilişkin duruşma günü tebliğ edilmemiş olup, davalı … vekilinin katılmadığı 13.01.2016 tarihli karar celsesinde sözlü yargılamaya geçilerek bu davalı yokluğunda yapılan duruşmada karar verilmiştir.
O halde, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan, davalının savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …Ş.’ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.