YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4480
KARAR NO : 2018/11575
KARAR TARİHİ : 03.12.2018
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 17/12/2015 tarih ve 2015/İHK-1448 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 24/05/2014 tarihinde meydana gelen … depremi neticesinde müvekkiline ait konutta hasar meydana gelmesi nedeniyle davalı … başvurduğunu, davalının konutta meydana gelen hasarın hafif olup hasar miktarının %2 muafiyet sınırının altında kaldığından bahisle zararını ödemediğini, ancak deprem sonrasında … İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün 04/06/2014 tarihli yazısıyla söz konusu konutun ağır hasarlı olduğunun bildirildiğini ve daha sonra da yıkımı sağlandığını belirterek 80.948,00 TL nin deprem tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili;talebin reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvurunun reddine karar verilmiş; bu karara davacı vekili, İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından; itirazın kabulü ile; Uyuşmazlık hakem heyetince verilen kararın kaldırılmasına; Başvurunun kabulü ile toplam 80.948,00 TL tazminatın 29/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı kurumdan tahsili ile başvuru sahiplerine ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, deprem nedeniyle … poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre somut olayda, başvuru sahibine ait mesken olarak kullanılan bağımsız bölümün deprem sonucu ağır hasara uğraması neticesinde kullanılamaz hale geldiği ve yetkili makamlarca verilen yıkım kararı gereği yıkımının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya davalı … tarafından sunulan 22/10/2014 tarihli … raporunda; Düşey taşıyıcı elemanlarda hasar olmadığı,yatay taşıyıcı elemanlarda sınırlı hasar bulunduğu,bölme duvarlarda hafif seviyede ezilmeler, ayrılmalar ve çapraz doğrultulu çatlaklar olduğu, buna göre dava konusu taşınmazın hafif hasarlı olup kiriş ve bölme duvarların uygun yöntemle onarımı sonrasında yapının sahip olacağı güvenlik düzeyi ile deprem öncesinde sahip olduğu güvenlik düzeyi arasında kayda değer fark olmayacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafından alınan 22/12/2014 tarihli tespit bilirkişi raporunda ise; tespit edilen tüm deformasyonlar ile yapısal ve fiziki hasarların 24/05/2014 tarihinde vuku bulan depremde oluştuğu,hasarın ciddi ve boyutlarının oldukça önemli olduğu, tüm yapısal unsurların da ciddi hasar görüp, deformasyona maruz kaldığı binalarda …’nin 1.derece deprem kuşağında yer alması da göz önünde bulundurulduğunda esaslı bakım ve onarım yapılarak kullanılmasının mümkün olmayacağı içinde barınılması halinde can ve mal emniyeti bakımından sakıncalı olacağı belirtilmiş, Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, konutun ağır hasarlı olduğunu belirlemiştir.
Bu haliyle İTÜ den alınan bilirkişi raporu ile tespit dosyasında inşaat mühendisinden alınan bilirkişi raporları arasında açık bir çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda hakem heyetince, oluşturulacak bilirkişi heyetinden; dosya kapsamındaki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.