Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/4458 E. 2019/325 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4458
KARAR NO : 2019/325
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkiller … ve …’nun kızı ve murisleri … ’nun 26/01/2014 tarihinde … … karayolunda davacı …’nun sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında hayatını kaybettiğini, kaza yapan aracın kaza tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, kazanın tek taraflı bir trafik kazası olduğunu,09/05/2014 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı … şirketinin bugüne kadar hiç bir ödeme yapmadığını, murisin 14 yaşında olduğunu, murisin iyi bir eğitim alıp yüksek gelir getiren iyi bir işe sahip olacağını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilleri … için 10.000,00 TL maddi tazminat, … için 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, davacılardan … için 50.746,86 TL, diğer davacı … için 71.733,58 TL maddi tazminatın 22/07/2014
tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür. Davacı …’nun işleteni olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada vefat eden … , davacı …’nun kızıdır. Bu bakımdan kendi işleteni olduğu, davalıya trafik sigortalı araçta vefat eden kızının desteğinden yoksun kaldığı yönündeki zararına ilişkin talebini yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında davalı … şirketinden tazmin edemeyeceği anlaşılmasına karşın mahkemece davacı …’nun destekten yoksun kalma zarar talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Somut olayda destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında desteğin 14 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak tazminat belirlenmiştir. Oysa Daire’nin yerleşmiş uygulamalarına göre vefat eden çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken 18 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak hak sahibinin destek süresi boyunca tazminat hesaplanmaktadır. Mahkemece, davacı anne … için belirlenecek tazminat tutarının, desteğin 18 yaşından itibaren gelir elde edeceği kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerekirken, bu bönden hatalı olan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru değildir. O halde mahkemece hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.