Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/4403 E. 2019/425 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4403
KARAR NO : 2019/425
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteğinin 16/04/2012 tarihinde seyir halinde olan … plaka sayılı traktörün yol üzerinde devrilmesi ile vefat ettiğini, 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 20.000,00’şer-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 31.018,23-TL’nin olay tarihi olan 16/04/2012’den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların her biri için 5.000,00’er-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16/04/2012’den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacılara ödenmesine, karar verilmiş; karar, davalı … ve davalı … vekilince adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir.
Adli yardım, 6100 sayılı HMK.nın 334 ila 340. (1086 sayılı HUMK.nın 465 ilâ 472) maddelerinde düzenlenmiş olup; fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda, bu mali külfetlerden geçici olarak muaf tutulmasıdır. 6100 sayılı HMK.nın 336/3 maddesinde Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin Yargıtaya yapılacağı ön görülmüştür. Öncelikle davalı … vekilinin HMK 336/2 maddesi gereğince sunulan fakirlik belgesi gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazlarının reddine, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacıların zararının belirlenebilmesi için desteğin gelir durumunun net olarak tespit edilmesi gerekir.
Somut olayda vefat eden … ölüm tarihinde 14 yaşında olup davacıların farazi desteği durumunda ve … İlköğretim okulu 7.sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, köy yaşamında desteğin eğitimine devam ediyor olması, ortaokul ve liseden sonra tahsil imkanlarının ortadan kalktığının kabul edilmesinin erken olduğu, ülkede açık öğretim yahut uzaktan öğretim birimleri ile eğitimin devam edebileceği, bu nedenle vefat eden çocuğunda yükseköğrenim yapma olasılığı bulunduğu, en azından açık öğretime devam edip yüksek öğrenimini tamamlayacağı, öğrenimine uygun bir kurumda veya özel sektörde veya serbest çalışacağı ve asgari ücret üzerinde gelir elde edeceği, buna göre birim ücreti de TÜİK 2010 yılı ortalama kazanç istatistikleri göz önüne alınarak asgari ücretin 2 katı tutarınca gelir sağlayacağı kabul edilmiş ve 18 yaşından itibaren çalışma hayatına başlayacağı değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır.
Her somut olayda farazî desteğin ölmemiş olsaydı, hayatın normal seyrine ve tecrübelere göre yaşı, yaşadığı çevre, devam ettiği veya almış olduğu eğitimi, eğitim sürecindeki başarı düzeyi, aile efradının eğitim düzeyi ve gelir durumu dikkate alınarak gelir seviyesinin belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olaya baktığımızda vefat eden … ölüm tarihinde 14 yaşında, … İlköğretim okulu 7. sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece; 31.018,23-TL’nin olay tarihi olan 16/04/2012’den işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verdiği, ancak davalı … tarafından 13.05.2013 tarihli başvuru nedeni ile davacılara 06/06/2013 tarihinde
4.632,00 TL ödeme yapıldığının anlaşılması karşısında; davalı … yönünden maddi tazminata ilişkin faiz başlangıcı … yönetmeliğine göre başvuru tarihi olan 13/05/2013 tarihi kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … ve davalı …’a geri verilmesine 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.