Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/4334 E. 2019/204 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4334
KARAR NO : 2019/204
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 29/08/2013 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacı yayaya çarpmak suretiyle güç kaybı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile tüm davalılardan ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili; sorumluluklarının sigortalının kusuruna bağlı olarak poliçe limiti kadar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Tarık ve …; maddi tazminat isteğini bir şekilde yerine getirebileceklerini ancak manevi tazminatın fahiş olduğunu ve ödeyecek güçlerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; açılan davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 3.064,50 TL tazminatın 1.000,00 TL’lik kısmının 29/08/2013, kalan kısmının 23/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000,00 TL
manevi tazminatın 29/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK’nın 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava 11.04.2014 tarihinde açılmış ve davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6.kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.