Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3769 E. 2019/285 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3769
KARAR NO : 2019/285
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü, trafik sigortası olduğu araç ile davacının kullandığı motorsikletin karıştığı trafik kazası sonucunda davacı yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 7.500.000.000 TL maddi, 7.500.000.000 TL işten kalma tazminatı olmak üzere toplam 15.000.000.000 TL maddi tazminat ile 10.000.000.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 25.000.000.000 TL tazminatın kaza tarihi olan 08.08.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili, dava dilekçesine süresi içinde cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …
vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekili ile davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, dosyadaki takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- Mahkemece, davacının tedavi giderlerine ilişkin doktor bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda 6111 sayılı yasa hükümleri uyarınca belgeli tedavi giderlerinden ilişkin davalı … yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davacı 20.2.2013 tarihinde vekilini azletmiştir. Mahkemece 26.3.2015 tarihinde karar verilmiş olup bu tarihte davacının vekili olmadığı gözönüne alınarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ile davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE;(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’ya geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.