Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3662 E. 2019/342 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3662
KARAR NO : 2019/342
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacı …’a ait davacı … idaresindeki araçla, davalı …’ye ait davalı … idaresindeki aracın davalı sürücünün kusuru nedeniyle trafik kazasına karıştığını belirterek davacı … için zarar gören meyve sebzelerin bedeli 5.018,00 TL, araç kurtarma bedeli 695,00 TL, araç kiralama bedeli 2.120,00 TL, kırılan kasaların bedeli 2.197,00 TL, pert olan aracın değer kaybı ve eksik aldığı bedel olan 5.000,00 TL’nin; müvekkili … için kaza sebebi ile 20 gün fiilen çalışamaması sebebiyle 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/06/2012 tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 8.860,81 TL maddi 700,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK’nun 47. Maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı … için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.