Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3553 E. 2019/2545 K. 06.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3553
KARAR NO : 2019/2545
KARAR TARİHİ : 06.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar …, …, … ve … vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.03.2019 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalılar …, …, …, … vekili Av. … geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu …’ün … 52.Noterliği’nin 14/03/2011 tarih ve 06102 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenmiş ve tamamlamış olduğu binadan kendisine isabet eden daireleri davacının alacağının tahsilini önlemek amacıyla diğer davalılara satmış olduğunu, taşınmazların tapudaki satış bedeli ile gerçek bedeli arasında fahiş fark bulunduğunu belirterek davalılar arasındaki satış işleminin iptali ile söz konusu taşınmazlar üzerinde davacı tarafın cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili; müteahhidin edimini ifa etmediğini, tabi olarak lehine bir hak da doğmadığını, tapu kayıtlarından da anlaşılacağı üzere daire satın alanları hiçbirisinin doğrudan müteahhit ile hukuki bir işlem yapmadıklarını, müvekkillerinin geçmişte birbirini tanımadıklarını, dava konusu dairelerin de birbirinden farklı tarihlerde satın alındığını, hali hazırda dairelerin davalıların bizzat kendileri tarafından kullanılmakta olduğunu, dava konusu dairelerin senedin vadesinden aylar sonra davalılar tarafından satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre duruşmada dinlenen davalı tanıklarına göre dava konusu bağımsız bölümlerin takip borçlusu yüklenici …’ten alındığını beyan etmesine, taşınmazların satış akit tablolarındaki beyan edilen resmi satış bedelleri ile bilirkişiler tarafından tespit edilen gerçek piyasa değerleri arasında mislini aşan fark olduğunun anlaşılmasına göre davalıların iyi niyetli olup olmadığına bakılmaksızın bu işlemin bağışlama niteliğinde olduğu kabul edilerek dava konusu taşınmazların davalılara satışına ilişkin tasarrufların iptaline icra dosyasından cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece taşınmazların satış akit tablolarındaki beyan edilen resmi satış bedelleri ile bilirkişiler tarafından tespit edilen gerçek piyasa değerleri arasında mislini aşan fark olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı alacaklı tarafından davalı borçlu … aleyhine 03.01.2010 tanzim, 22.11.2011 vade tarihli 43.000,00 TL bedelli ve 15.01.2011 tanzim 22.12.2011 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/ 18600 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, borçlu hakkında 07.09.2015 tarihli borç ödemeden aciz vesikasının dosyaya ibraz edildiği, davalı borçlunun … 52. Noterliği’nin 14.03.2011 tarih, 06102 yevmiye no ile düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak müteahhitliğini üstelendiği inşaat neticesinde yapacağı 12 dairenin, temel betonu atıldığında 1 adet dairenin, zemin kat betonu atıldığında 1 adet dairenin, son betonu atıldığında 1 adet dairenin, tuğla örmesi bitince 1 adet dairenin, doğrama ve sıva yapımı bitince 1 adet dairenin iskan alındığında da 2 adet dairenin satış yetkisinin müteahhit davalı borçluya verileceği, 7 sinin kendisine devredileceği, kendine düşecek 7 adet gayrımenkulden 5 adetinin tapuda kendi üzerine alınmadan davalı 3. kişilere devrinin sağlandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu gayrımenkulleri satın aldığı belirtilen bir kısım davalılar savunmalarında dava konusu gayrımenkuller ile ilgili davalı borçlu müteahhitin inşaatı yarım bırakıp kaçtığı, kendi çabaları ile inşaatın tamamlandığı, müteahhit lehine doğmuş bir hak olmadığı, dava konusu gayrımenkulerin satış tarihlerindeki değerleri belirlenirken bilirkişi raporunda gayrımenkullerin satın alındığı tarih itibari ile inşaatın durumu ve çevreye ilişkin kriterler hakkında rapor verilmediğini, yapılan itirazlar neticesinde alınan ek raporun da itirazları karşılar özellikte olmadığı iddia edilmiştir.
Dava konusu gayrımenkulleri satın alan bir kısım davalılar vekilinin savunmaları gözönünde bulundurularak dava konusu gayrımenkulleri satın aldıkları tarihten sonra gayrımenkulleri kendileri tarafından tamamlandığı yönündeki iddialarına ilişkin delillerin de toplanıp, satın alındığı tarih itibari ile inşaatın durumuna göre gayrımenkullerin satış tarihindeki gerçek değerlerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar …, …, … ve …’a, verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, …, … ve …’a geri verilmesine 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.