Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3515 E. 2017/3964 K. 11.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3515
KARAR NO : 2017/3964
KARAR TARİHİ : 11.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı hazine vekili, davalı borçlu …’ın kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarından 245 ada 1 parseli 17.01.2012 tarihinde davalı kızı …’a, 2801 ada 114 parseli 28.09.2009 tarihinde damadı davalı …’a sattığını …’ın da taşınmazı davadışı şahsa sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini 2801 ada 114 parsel yönünden bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı … ve …, borçlunun borçlarını ödeyebilmesi için kendisine borç verdiklerini ödeyemeyince taşınmazları devrettiğini haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu, iyiniyetli olduğunu mal kaçırma amacının olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazların 3.dereceye kadar kan hısımı ve eşler ile 2.dereceye kadar sıhri hısımlar arasında yapılan ivazla tasarrufların bağış niteliğinde olduğundan 6183 sayılı Yasa’nın 30 ve 31.maddelerine göre iptali gerektiği dava konularından 245 ada 1 parselin dava dışı şahsa satılmış olması nedeni ile satış tarihindeki 100.000,00 TL nin davalılar … ve …’dan tahsiline, diğer taşınmazın da tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalıların tümü tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kızı ve damadına yaptığı tasarrufların anılan yasanın 28/1 maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalıların aşağıda yazılı bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-6183 sayalı Yasa’nın Madde 31 .maddesine göre “ 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye bu kanun hükümleri dairesinde mecburdurlar. Bunlar karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden bir talepte bulunamazlar.” hükmünü içermektedir. Buna göre tasarrufun iptali davalarında davanın kabulü ve anılan madde gereğince davanın bedele dönüşmesi halinde söz konusu bedelin sadece üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerekirken, borçludan da tahsiline şeklinde hüküm oluşturarak, zaten aciz halinde olan borçludan amme borcunun iki kez tahsili gibi bir sonuca yol açacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Davanın bedele dönüşmesi haline, hükmedilecek tazminat miktarı borçlunun tasarrufu gerçekleştiği tarihteki kamu alacağı ve ferilerini geçmeyecek şekilde hükmedilmesi gerekmektedir. Somut olayda dava konusu 2081 ada 114 parselin borçlu tarfından yapılan satış tarihi 28.04.2009 tarihindeki davacı kurum alacağının 5.841,73 TL olarak bildirildiğinden bu alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
4-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.