Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3496 E. 2018/12125 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3496
KARAR NO : 2018/12125
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 02.04.2013 tarihinde davalı sigortalı araç sürücüsü … ‘ın sevk ve idaresindeki aracın, hız nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığını ve devrilmesi sonucu davacılar murisi … ın vefat ettiğini, aracın …tarafından Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ayrıca Yapı Kredi Sigorta A.Ş. tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile İhtiyari Mali Sorumluluk Manevi Tazminat Klozunu taşıyan kasko sigorta poliçesi ile de sigortalandığından koruyucu mali sorumluluk sigortacısı ( İhtiyari Mali Mesuliyet) sıfatı ile davacı eş ve çocukların uğradığı manevi zararları tazmin sorumluluğu bulunduğunu, belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı çocuk … için 10.000,00 TL ve davacı eş … için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla kaza tarihi olan 02.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davacı çocuklardan … için 46.000,00 TL, … için
24.000,00 TL ve davacı eş … için 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sürücünün kusurlu olması halinde, sürücünün desteğinden yoksun kalanların, sürücünün (zarar sorumlusunun) kusuruna dayanarak işletenden ve/veya araç malikinden, işletenin hukuki mesuliyetini temin eden trafik sigortacısından tazminat talep etmek hakkının hukuki nitelendirilmesinin, gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında tartışma konusu yapıldığını, davacıların kendi murislerinin yansıma yoluyla intikal eden kusurundan yararlanarak talep etmesinin, hukuki dayanağının olmadığını, kaldı ki davaya konu olayın iş kazası olduğunun anlaşıldığını, KTK 92/f ve Genel Şartları gereği, manevi tazminat taleplerinin trafik poliçesi teminat kapsamı dışında olduğunu, bu talebin trafik poliçesi yönünden reddi gerektiğini, aracın Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu belirtilmişse de, aleyhte kabul teşkil etmemek kaydıyla, söz konusu poliçeden oluşan sorumluluğun kaza başı limitle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre,1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; Davacı … için 91.313,11 TL , Davacı … için 14.492,20 TL ,Tazminatın dava tarihi olan 17/06/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 2-Manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin manevi tazminata ilişkin 10/3. maddesi gereğince, “Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.”
Somut olayda, davacı vekili davacı çocuklardan … için 46.000,00 TL, … için 24.000,00 TL ve davacı eş … için 70.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece manevi tazminat
taleplerinin tamamının reddine karar verilmiştir. Bu durumda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine maktu olarak hükmedilmesi yerine, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminat yönünden hükmün 3-B bendindeki “8.000,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin, davacı … yönünden B bendindeki “5.360,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin, davacı … yönünden A bendindeki “2.880,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin yazılarak hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.