Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3445 E. 2018/12075 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3445
KARAR NO : 2018/12075
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 10/10/2014 tarihinde davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı aracın davacının sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL geçici ve 1.900,00 TL sürekli maluliyetten kaynaklanan maddi tazminatın dava tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 16/11/2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 48.650,44 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, çay bahçesi işlettiğini iddia eden davacının gelir elde edilmesinde kişisel katkısının belirlenmesi gerektiğini ve dava tarihinden itibaren avans faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 48.650,44 TL tazminatın, 28.11.2014 tarihinden itibaren hesap edilecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı …’ye verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun
olarak düzenlenen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Maddi tazminatının (zararın) hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Dosya kapsamına göre davacının çay bahçesi işlettiği, emek ve mesaisini bu işte kullanarak gelir elde ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının kazadan önce … ta oğlu ile beraber çay bahçesi işlettiği, aylık gelirinin de 3.000.00 TL civarında olduğunu iddia etmiştir. Emniyet araştırması yazı cevabına göre; davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, şahsın Gün Batımı isimli işletmeyi işlettiği ve aylık gelirinin 2.000,00 TL olduğu saptanmıştır. Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasında, … Bölgesinde çay bahçesi işleten bir esnafın aylık net gelirinin 1.500,00 TL ile 9.469,00 TL olduğu buna bağlı olarak yıllık gelirinin de 18.000,00 TL ile 113.628,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Hükme esas alınan 06.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda, tüm bu verilere göre davacının aylık gelirinin 3.000,00 TL olabileceği kabul edilerek, buna göre asgari ücret ile karşılaştırıldığında asgari ücretin 3,37 katı üzerinden tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Ancak tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir.
Davacının işini yürütürken kişisel yetenek ve emeği ile gelire sağladığı katkı oranında, davacının zarara uğradığının kabulü gerekmektedir. Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir irdeleme ve araştırma yapılmadan, soyut ve bilirkişinin şahsi takdirine dayanan gelire göre hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
Buna göre çay bahçesi işletme işi ile uğraşan davacının şahsi katkısı belirlenmeli ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne kadar olduğu tesbit edilerek, bu değerlendirme üzerinden davacının zararı hesaplanmalıdır. Bu maddi hukuksal olguların birlikte
değerlendirildiği ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun şekilde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eskik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.