Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3330 E. 2017/9102 K. 16.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3330
KARAR NO : 2017/9102
KARAR TARİHİ : 16.10.2017

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalının … santrali çalışma sahası içerisinde kömür taşıma işleminde kullanılan ve … sevk ve idaresindeki iş makinesinin işletme sahası içerisinde bulunan yolda seyir halinde iken; karşı yönden gelen yine aynı şekilde bir iş makinesinin geldiğini gören kazaya karışan iş makinesinin sürücüsü … un durması ve karşı yönden gelen iş makinesine yol vermek amacıyla geri geri gittiği esnada arkasında aynı yönde seyir halinde bulunan müvekkili şirkete ait … plakalı mercedes marka kamyona çarparak sürüklenmesi sonucu maddi hasarlı iş kazası meydana geldiğini, davalı şirkete ait iş makinesinin olayda tamamen kusurlu olduğunun açık olduğunu, müvekkili adına … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/150-D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, rapora göre müvekkilinin kamyonunun tamiri için onarım işçilik bedeli için 9.500,00 TL maddi hasar meydana geldiğinin anlaşıldığını, ayrıca bu tamirat işinin süreceği bir ay içinde müvekkilinin kamyonu tek vardiya çalışmasıyla oluşacak yokluk giderinin 1.400,00 TL olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.900,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili daha sonra ıslah dilekçesi ile talebini 11.900,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, olayın meydana gelmesinde müvekkili müesseseye kusur yüklenmesinin mümkün olmadığını, talep olunan hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 11.900,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusu kaza sonrası tutulan olay yeri görgü tespit tutanağında; kazanın oluşumu; davalı işsahibine ait iş makinesinin iş sahasında geri geri gelirken davacı yükleniciye ait … plakalı kamyonun ön kapı ve sağ kapı tarafına çarparak 26 metre geriye sürüklediği şeklinde açıklanmıştır. Yargılama sırasında alınan 23/12/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise; 4857 sayılı İş Yasası gereği işverenlerin ve işçilerin yükümlülüklerini kapsayan yasaya uymak zorunda oldukları, bu yasaya göre davalıya ait … işmakinesi sürücüsü …’un kullandığı aracın özelliklerine göre arka tarafında kör nokta tabir edilen yerde bulunan aracı aynalardan görmesinin mümkün olmadığı ancak sürücünün geri manevra yapmadan önce etrafında manevracı ya da harmancı yoksa etrafını kontrol etmesi gerekirken bu kontrolü yapmadığından davalıya ait araç sürücüsünün 2/8 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün ise; T.K.İ. Müdürlüğünce hizmet alma neticesi kömür çıkarma ve nakliye taşıma işi ile ilgili … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan Teknik Şartnamenin 6.maddesinde Emniyet tedbirleri başlıklı “4857 sayılı İş Kanunu ile İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü ve TKİ Genel Müdürlüğü yönergelerine göre gerekli emniyet tedbirlerini almaya zorunludur denildiğinden “kaza risklerine karşı araçların iş makinelerine 50 metreden daha yakın mesafede duramayacağı yaklaşamayacağı” sürücüler tarafından bilinmekte olduğu, oysaki davacıya ait aracın sürücüsü …’in davalıya ait iş makinesi durduğunda yaklaşık 30-35 metre mesafede durduğunu belirtmiş, 50 metre mesafeden takip etmesi gerekirken bu kurala uymaması nedeniyle 6/8 oranında kusurlu olduğu tespit edilmişse de dava konusu kaza termik
santral iş sahasında gerçekleştiğinden söz konusu bilirkişinin uzmanlığı itibarı ile alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda; mahkemece, kaza termik santral iş sahasında gerçekleştiğinden; aralarında iş güvenliği uzmanı da bulunan uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kamyonunun tamiri için onarım işçilik bedeli için 9.500,00 TL maddi hasar meydana geldiğini, ayrıca bu tamirat işinin süreceği bir ay içinde müvekkilinin kamyonu tek vardiya çalışmasıyla oluşacak yokluk giderinin 1.400,00 TL olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.900,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Araçta meydana gelen hasar yönünden zarar miktarının tespiti bakımından uzman olmayan mali müşavir bilirkişiden alınan raporda; davacı tarafın aracı tamir ettirmeyip olaydan sonra hasarlı olarak sattığını, tamire ilişkin fatura sunulmadığını belirterek dava açılmadan önce makine mühendisinden alınan tespit raporuna göre zararın değerlendirmesi yapılmıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. O halde konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmaları karşılanmak, mevcut deliller değerlendirilmek ve dosya kapsamındaki tespit raporunda makine mühendisi bilirkişi; mahkemece talep edilirse zarar tespitine ilişkin olarak hesap tablolarının sunulabileceği belirtildiğinden bu hesap tablolarının ilgili bilirkişiden talep edilerek; gerektiğinde araç üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılarak; gerçek zarar miktarının tespiti konusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar vermek gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.