Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3304 E. 2019/2934 K. 13.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3304
KARAR NO : 2019/2934
KARAR TARİHİ : 13.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davacıların kızları …’nu davalı …’nın neden olduğu kaza sonucu kaybetmiş olmaları nedeniyle manevi olarak yıprandıklarını, üzüntü ve ızdırap çektiklerini, davalı …’nın aracının diğer davalı nezdinde sigortalı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı …’dan 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100.000,00 TL manevi tazminatın, davalı … Sigorta A.Ş.’den 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, 1-Davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile a)-Davacı … için 17.082,98 TL maddi tazminatın olay tarihinden (16/11/2008’den) itibaren yasal faiziyle birlikte (davalı …Ş. yönünden sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, – davacı … için 14.272,40 TL maddi tazminatın olay tarihinden (16/11/2008’den) itibaren yasal faiziyle birlikte (davalı …Ş. yönünden sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, b) Olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sıfatları, işgal ettikleri makam, sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihi ve paranın o tarihteki alım gücü, ekonomik koşullar, hak ve nasafet kuralları ile davacıların olay nedeniyle yaşadıkları acı ve üzüntü dikkate alınarak; – Davacı … için takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (16/11/2008’den) itibaren işleyecek yasal faiziyle, -Davacı … için takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (16/11/2008’den) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, c) Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hayatın olağan akışına göre; trafik kazası sonucu davacıların küçük çocuğu ölmeseydi 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ve ana ve babaya bakacağı muhtemeldir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda; desteğin olay tarihinde 11 yaşında olduğu ve 15 yaşından itibaren yardım ve hizmet ederek destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de bu hesaplama şekli Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun değildir. Tazminat hesabında küçüğün gelir elde etmeye başlayacağı yaşın 18 yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaza tarihinde 11 yaşında olan destek için yetiştirme gideri de düşülmediği anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı Yasa’nın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her babanın ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir.
Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece, anlatılan bilgiler ışığında yeni bir aktüer bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda, davalı … şirketine davadan önce başvuru bulunmadığı anlaşılmakla, davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … … Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.