Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3248 E. 2019/154 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3248
KARAR NO : 2019/154
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerinin oğlu Nazif’in kullandığı motosiklet ile davalı …’ın kullandığı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada Nazif’in vefat ettiğini belirterek 15.000,00’er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde davacıların murisinin kusuru olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin malul kaldığını belirterek asıl davanın reddi ile Osman için 10.000,00 TL manevi tazminatın davacılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile davacılar için 12.000,00’er TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanununun 56. maddesinde “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir” denilmektedir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda davalı …’ın meydana gelen kaza nedeniyle yaralandığı ve dosya içerisinde bulunan … Üniversitesi Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre %8 oranında malul kaldığı anlaşıldığından, davalı-karşı davacı …’ın davasının reddedilmesi doğru görülmemiş ve Osman lehine hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı’ya geri verilmesine 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.