Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/3057 E. 2018/12640 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3057
KARAR NO : 2018/12640
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın 21.03.2012 tarihinde, eş ve babaları olan yaya … ‘a çarparak ölümüne neden olduğunu, müvekkillerinin olay nedeniyle maddi ve manevi zarar gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş Kadriye için 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan; eş için 20.000,00 TL, murisin kız çocukları olan diğer davacıların her biri için 7.000,00’er TL’den 21.000,00 TL olmak üzere toplam 41.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Abdullah ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Abdullah ve … vekili, ölenin davacılara destek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacı eşe ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı … şirketine açılan maddi tazminat davasının reddine, diğer davalılara karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile eş için 3.242,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi, kız çocukların her biri için 2.500,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
Somut olayda; davalı … şirketince 19.12.2012 tarihinde davacılara ödeme yapılmış, dava 08.02.2013 tarihinde açılmış olmakla, KTK’nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir. Mahkemece davalı … tarafından davadan önce 7.232,29 TL tazminatın 19.12.2012 tarihinde davacı vekiline ödendiği ve sigortacının ibra edildiği, davacının bakiye zararının fahiş miktarda eksik ve yetersiz olmaması nedeniyle ibranın davacıyı bağlayacağı kabul edilerek davalı sigortacı yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında 19.12.2012 tarihinde düzenlenen ibranameye davacılar vekili tarafından “7.232,39 TL’nin ödenmesi kaydıyla bu miktar bakımından Mapfre Sigorta’yı ibra ederiz.” şeklinde el yazısıyla ihtirazi kayıt konulup imzalandığı gözetildiğinde yerinde olmayan gerekçeyle ve ihtirazi kayıt değerlendirmesi yapılmadan davalı … yönünden maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.