Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2745 E. 2018/12121 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2745
KARAR NO : 2018/12121
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen dair verilen hükmün süresi içinde davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, davalı …’e ait, davalı … Şevk’in sevk ve idaresindeki aracın davacıların murisi yaya olan … ‘a çarparak ölümüne neden olduğu, aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 200,00 TL, davacı Turan için 100,00 TL, davacı Hesna için 100,00 TL, davacı Ahmet için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların herbiri için 20.000,00’er TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, açılan davayı kabul etmediklerini, yapılan sigorta sözleşmesinin 19.09.2009 ila 2010 tarihleri arasını kapsamakta iken sigortalının beyanına istinaden (prim ödenmediğinden) zeyilname ile başlangıcından itibaren iptal edildiğini iptal zeyilnamesinin Türkiye çapında zorunlu sigortaların kaydını online olarak tutan Tramer kayıtlarına işlendiğini ve aleni hale geldiğini, bu durumda kaza dönemini kapsayan ve teminat altına alan sigorta poliçesi olmadığından husumet itirazları olduğunu, davadan önce davacı tarafça müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını bu nedenle faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini belirterek neticede davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların davalılar aleyhine açtıkları maddi tazminat (destekten yoksun kalma) davasının kabulü ile, davacı … için 200,00 TL maddi, davacı … için 100,00 TL maddi, davacı … için 100,00 TL maddi, davacı … için 100,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22.09.2009 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak ve yargılama sırasında yapılan ödemeler gözönüne alınmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacıların davalılar aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda 71,00 TL tedavi giderinin harcama tarihlerinden itibaren (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak ve yargılama sırasında yapılan ödemeler gözönüne alınmak üzere)davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, kalan miktarın reddine, davacıların davalı … şevk ve davalı … aleyhine açtıkları manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda, davacı … için takdiren 4.000,00 TL manevi, davacı … için takdiren 4.000,00 TL manevi, davacı … için takdiren 4.000,00 TL manevi, davacı… için takdiren 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine kalan miktarların reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacıların maddi tazminat talebinin kabulü ile davacı … için 200,00 TL, Turan için 100,00 TL, Hesna için 100,00 TL, Ahmet için 100,00 TL ve davacılar için tedavi gideri olarak 71,00 TL maddi tazminat yönünde hüküm tesis edilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalılar aleyhine kabul olunan dava kısmının değerleri maddi tazminat bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin
reddine karar verilebileceğinden davacılar lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, manevi tazminata dair hüküm fıkrasının incelenmesinde, manevi tazminattan davalı … ve …’in sorumlu tutulmuş olmasına sigorta aleyhine bir durum yaratılmamış olmasına göre davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Aviva Sigorta A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Aviva Sigorta A.Ş’ye geri verilmesine 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.