Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/259 E. 2018/11662 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/259
KARAR NO : 2018/11662
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 03/07/2010 tarihinde davacının eşi …’na ait olup yönetiminde bulunan … plakalı özel otomobil ile direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması nedeni ile yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını, kolunun kırıldığını, kaza yapan aracın davalı tarafından … poliçesi ile sigortalandığını belireterek davacının sürekli sakatlığı nedeni ile 5.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, aynı kaza nedeni ile geçici iş göremezlik tazminat talebinde bulunmuş, yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının maluliyet yönünden açtığı tazminat davasının reddine, geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin talebinin kabulü ile 2.396,48 TL’nin dava tarihi olan 03/07/2010 tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasına konu olup davalıya trafik sigortalı bulunan aracın ticari niteliği bulunmadığı anlaşılmakla; uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken avans faizi işletilmesine karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki “en yüksek avans” ibaresinin çıkartılarak yerine “yasal” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.