Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2553 E. 2018/11896 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2553
KARAR NO : 2018/11896
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların çocuğu Murat’a çarpmasıyla oluşan kazada çocuğun ağır biçimde yaralandığını, çocuğun sürekli işgücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 33.619,50 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduklarını, kusur ve maluliyet ile tazminat konularında yetkili kurullardan rapor alınması gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini, ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 33.619,50 TL. maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı çocuğun kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranını, kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde saptayan uzman heyet raporunun hesaplamaya esas alınmış olmasına; yerleşik Yargıtay uygulamaları ile işgücü kaybına ilişkin zararın, gelir elde etme yaşında olmayan yaşı küçük davacı çocuk için efor kaybına ilişkin zararı da kapsadığı dikkate alınarak, kaza tarihinden itibaren tazminatın hesaplanmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporunun 15.09.2015 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiş olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı çocuk Murat’ın kazadaki yaralanmasından kaynaklanan sürekli işgöremezlik tazminatını talep ettiğini açıkça belirtmiş; davacının geçici işgöremezliğe uğradığı yönünde bir iddiada ve bu sebebe dayalı tazminat isteminde bulunmamıştır. Buna rağmen, hükme esas alınan 01.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacı çocuk için 3 aylık süreye ilişkin 1.097,78 TL. geçici işgöremezlik tazminatının da hesaplanıp toplam tazminata eklendiği ve mahkeme tarafından, bu bedelin de hüküm altına alındığı görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nun 26/1. maddesindeki “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak, talep edilmeyen 3 aylık geçici işgöremezlik tazminatına hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı … kaza tarihinde 9 yaşında olup, kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden, bu zararın oluştuğunun kabulü de doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.