Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2530 E. 2018/11854 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2530
KARAR NO : 2018/11854
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 14.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin çocuğu …’ün vefat ettiğini, Sabri’nin ölümü ile annesinin ve kardeşinin destekten tamamen yoksun kaldığını, bu nedenlerle 50.000,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Ferhat ve … vekili, müvekkili Ferhat’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla Özbağ istikametinden Kırşehir istikametine doğru seyir halinde iken … ‘in sevk ve idaresindeki motorsikletin kontrolsüz bir şekilde seyrettiği sağ şeridi terk ederek müvekkilinin şeridine kontrolsüz bir şekilde geçmesi ile kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafça dava dilekçesinde müştereken ve müteselsilen talepte bulunulmadığını, bu hususun mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacı tarafın yersiz manevi tazminat telebinin de reddinin gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; … plakalı aracın müvekkili şirkete 15.02.2012-15.02.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 225.000,00 TL ile
sınırlı olduğunu, limiti bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmediğini, kusur oranının bilirkişi raporları ile ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kusuru olmadığı için davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüme dayalı destek tazminatı ve ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK’nun 53. maddesine (6098 sayılı TBK m. 74) ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi gerçekleştirmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, davalının meydana gelen kazada kusuru olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Davalı …’in taksirle ölüme neden olma eyleminden yargılaması … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/525 E. sayılı dosyasında yapılmış neticeside sürücü …’in tali kusurlu olduğu belirlenmiş ve kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış olduğundan bahisle kusur atfedilmişse de sanığın kullandığı aracın hızı konusunda somut bir bilgi bulunmadığı ve buna dayanarak farazi kusur izafesinin doğru olmayacağı, sanığın meydana gelen kazaya sebebiyet verecek eyleminin bulunduğunun sabit olmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş, söz konusu karar Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda kesinleşmiştir.
Her ne kadar Ceza Mahkemesi’nde davalı sürücü sanık sıfatı ile yargılandığı davada beraat etmişse de davalı-sanık …’e Ceza Mahkemesince alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 24.01.2013 tarihli raporunda tali kusur izafe edilmiş, Mahkemece alınan 18.02.2015 tarihli ATK Trafik İhtisas raporunda da davalı sürücünün %15 kusurlu olduğu belirlenmiş olup, bu raporlar oluşa uygundur. Hem Ceza Mahkemesi hem de Hukuk Mahkemesi tarafından alınan raporlarda davalıya kusur izafe edilmiş olmakla, davanın esasına girilerek yapılacak yargılama neticesinde karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.