Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2406 E. 2018/11864 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2406
KARAR NO : 2018/11864
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, davalı … şirketine sigortalı bulunan, davalı …’a ait, davalı … idaresindeki aracın müvekkillerinin desteğinin idaresindeki araçla karıştığı kaza neticesinde vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı olmak kaydıyla 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 15.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerinden sağ kalan eş Durdu için 30.000,00 TL, çocuklar Mehmet, Feyza, Nazan ve Pınar’ın her biri için ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; …’in maddi tazminat talebine yönelik davanın usulden reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 15/03/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı gerçek şahıslar yönünden derdestlik yada kesin hüküm olmamakla birlikte davacının gerçek zararının karşılanmış olması nedeniyle mahkemece maddi tazminat talebinin reddedilmiş olmasının doğru olmasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının, davalılar … ve … vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminata ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve
buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacının kendi yaralanması için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının, davalılar … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.561,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.