Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2285 E. 2017/7058 K. 20.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2285
KARAR NO : 2017/7058
KARAR TARİHİ : 20.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların annesine çarparak ölümüne neden olduğunu, davacıların desteklerini yitirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 25.000 TL. den 50.000 TL. manevi, 5.000 TL. den 10.000 TL. maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen 2011/156-188 sayılı dosyada ise davacılar vekili davalı … şirketinin kazaya neden olan aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olup manevi tazminatın da sigorta kapsamında bulunduğunu belirterek her bir davacı için 7.500 TL. den olmak üzere 15.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Bozma sonrası açılan birleştirilen 2015/196 sayılı dosya dosya arasına celp edilmemiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl ve birleşen, mahkememizin 2011/156 esas ve 2015/196 esas sayılı davanın kabulü ile, davacı çocuk … için 7.923,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davacı çocuk … için 24.763,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi 27.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile) tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat talepleri açısından, davacı … için 20.000 TL, davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihi 27.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile (tahsilde tekerrüre yer vermemek üzere) davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 1086 Sayılı HUMK’nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK’nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … şirketine geri verilmesine 20/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.