Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2170 E. 2018/11287 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2170
KARAR NO : 2018/11287
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 17.12.2012 tarihinde davalıların trafik sigortacısı ve birleşik kasko sigortacısı olduğu kamyonun, davacının yolcu olarak bulunduğu kamyonete çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu, davalı şirketlere sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ve alınan raporlar ile tespit edildiğini, davacının ağır yaralanarak omurgasının parçalı şekilde kırıldığını ve ağır ameliyatlar geçirdiğini, yatalak durumda olduğunu ve muhtemelen malul kaldığını beyanla davalı …’dan mahkemece tespit edilecek maddi tazminatı talep ettiklerini, 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının HDI sigorta yönünden talep etmiş olduğu maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının …yönünden talep etmiş olduğu manevi tazminatın kısmen kabulü ile 100.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 01/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine (sigorta şirketinden sunulan poliçe miktarı kadar) karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …ye geri verilmesine 27.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.