Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2159 E. 2018/11983 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2159
KARAR NO : 2018/11983
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 21.10.2011 tarihinde davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu trafik kazasında davacılar Kadir ve Gülhan’ın çocuğu, diğer davacıların kardeşi yaya …’ye çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu beyanla, şimdilik davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … ve Gülhan için 30.000,00’er TL ve diğer davacılar için 10.000,00’er TL manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar … ve … ‘nin davalılardan maddi tazminat isteklerine yönelik taleplerinin her iki davalı yönünden ayrı ayrı reddine, davacıların, davalı …Ş.’ye yönelik manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, davacılar … ve
için sosyal ve ekonomik durumları ve zenginleşmelerine sebebiyet vermeyecek şekilde olay kapsamı dikkate alınarak ayrı ayrı taktir olunan 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan ayrı ayrı tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davacılar … ve … için sosyal ve ekonomik durumları ve zenginleşmelerine sebebiyet vermeyecek şekilde olay kapsamı dikkate alınarak ayrı ayrı taktir olunan 1.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan ayrı ayrı tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davacılar … ve …’nin olay tarihindeki yaşları dikkate alındığında manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacılar Kadir, Gülhan, … ve Ramazan için manevi tazminatların takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı …’ın hükümde Gökhan olarak gösterilmesi yerinde düzeltilebilir hata olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dairemiz uygulamalarına göre; desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı belirlenmiş olup destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekmektedir.
TMK’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327.maddesinde ise “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinde 6 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5’i oranında, annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5’i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gereklidir.
Somut olayda; destek 6 yaşında vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda, davacı anne ve babanın destek zararı hesabında anne ve babadan %5’er yetiştirme gideri kusura göre hesaplanan tazminattan indirilmiştir. Pay dağıtımında da; desteğin bekar dönemi için %12,5’ar pay, evli ve çocuksuz olduğu dönem için %5’er, daha sonra (çocuklarının olacağı dönemler için) ise %4 ve %2’şer anne ve babaya pay ayrılacağı belirlenmiş ve bu doğrultuda hesap yapılmıştır. Hükme esas alınan hesap raporu; dairemiz yerleşik uygulamalarına uygun değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre; sosyal ekonomik durum araştırmasına göre davacı ev hanımı olan annenin destek zararı hesabında yetiştirme gideri düşülmemesi gerekirken tazminattan indirim yapılması, davacı babanın da %5 yetiştirme gideri belirlenen zarardan düşüldükten sonra davalının kusur oranına göre sorumlu olacağı tazminatın belirlenmesi gerekirken önce kusur indirimi yapılıp daha sonra yetiştirme giderinin tazminattan indirilmesi ve davacı anne baba için yukarıda açıklanan ilkelere göre payların hatalı (düşük) hesaplanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı … ve Seher, murisin kardeşleri olup olay tarihinde 2 ve 8 yaşındadırlar. Mahkemece, davacıların yaşı nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davacılar yönünden manevi tazminat talebi reddedilmişse de bu karar usul ve yasaya aykırıdır. Davacıların küçük yaşta olması, kardeşlerini yitirmenin anlamını kavrayamayacak durumda olması dahi tazminat isteminde bulunmasına mani değildir. Çünkü, acı ve üzüntünün ölüm anında ya da sonradan duyulması önemli değildir. Bu itibarla davacılar Seher ve Sevgi yararına 818 Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı TBK m.
56) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.