Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2135 E. 2019/3133 K. 18.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2135
KARAR NO : 2019/3133
KARAR TARİHİ : 18.03.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkilinin halen oturmakta bulunduğu, taşınmazın davalı … tarafından … Paket Poliçesi kapsamında her türlü risklere karşı sigortalandığını, sigorta poliçesi düzenlenmesinden sonra müvekkiline ait taşınmazın bahçe duvarının bir kısmının yer kayması nedeni ile yıkıldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu ancak başvurunun reddedildiğini, hasarın poliçe kapsamında olduğunu, müvekkilinin duvarı yaptırmak için 24.943,00 TL harcadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 24.943,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; alınan ekspertiz raporu ve yapılan incelemeler sonucu taşınmazın bahçe duvarlarında yer kayması sonucu çatlak ve açılmalar meydana geldiği ve müdahale edilmemesi halinde yıkımlı riski bulunduğu, oluşan çatlak ve açılmaların toprak hareketleri ile uzun süreli maruz kalınan basınçtan kaynaklandığı, hasarın “ani ve beklenmedik” şekilde vuku bulmadığı, zamana yayılan kısa toprak hareketleri sonucunda gerçekleştiğini, davacının talebinin olası bir göçüğün önüne geçilebilmesi için “iyileştirme” çalışmasının talep edildiği, bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; taşınmazın sigorta şirketince evim paket sigortası poliçesi ile teminat altında olduğu dönemde zararın meydana geldiği, ancak zararın duvarın imalat hatası nedeni ile yıkılmasından kaynaklandığı bunun da sigorta genel şartları kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; hasarı teminat kapsamı dışına çıkarttığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konut sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı … arasında düzenlenmiş geçerlilik tarihi 07/04/2012-07/04/2013 olan sigorta poliçesinde yer kayması riskinin sigorta örtüsüne alındığı görülmektedir.
Mahkemece; dava konusu yıkılan taş duvarın fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı ve duvardaki ayrılmaya neden olan etkenlerin imalat aşamasındaki teknik hatalardan kaynaklanmasından dolayı oluşan hasarın poliçe kapsamında değerlendirilemeyeceği yönünde düzenlenen bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmişse de, varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Davalı … ile 07/04/2012-07/04/2013 tarihlerini kapsar konut sigortası yapıldığı, poliçenin kapsadığı teminatlar kısmında “yer kayması”nın da teminat altına alındığı belirtilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda;Arazi yapısı, bahçe duvarının arazideki kademeye olan mesafesi ve zeminin mevcut durumu göz önüne alındığında arazide herhangi bir yer kayması olasılığı bulunmadığı, taş duvardaki bozulmaların temel seviyesine yakın bir bölgede oluştuğu, derz harcının dozajının eksik olduğu, muhtemelen taş duvar altında beton hatıl bulunmadığı, duvar arkasındaki dolgunun doğal zemin olduğu, duvar arkası dolgunun şartname ve tekniğe uygun granüler malzeme ile doldurulmadığı, bu durumda yetersiz sayıda konan barbakanların da işlev görmediği duvar arkasında biriken suların duvara gelen yanal toprak basıncını artırdığı ve duvarın dışa doğru şişmesine ve zaman içinde yıkılmasına dahi sebep olabileceği,buna göre hasarın duvarın ayıplı olmasından kaynaklandığı, yer kayması kaynaklı olmadığı bu nedenle de teminat kapsamında olmadığı sonucuna varılmıştır. Yine keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda da; Barbakanların yetersiz oluşu ve duvar arkası drenaj sisteminin çalışmamasından dolayı zemindeki suyun duvar arkası ilave su basıncını artırdığı, zemin içindeki suyun da toprak hareketine sebep olduğu ve sonucunda da duvarın ayrılmasına neden olduğu, buna göre; taş duvarın fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı ve duvardaki ayrılmaya neden olan etkenlerin imalat aşamasındaki teknik hatalardan kaynaklanmasından dolayı oluşan hasarın poliçe kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davalı … tarafından hasardan sonra alınan ekspertiz raporunda ise; sigortanın temel felsefesinin ani ve beklenmedik risklerin oluşumu olduğu, söz konusu hasarda ise toprakta oluşan göçüğün duvarın inşasından bu zamana kadar ki ufak çaplı kaymaların toplamı olduğu, Ancak bu sürecin sigorta konusunu teşkil etmesi için poliçe vadesinde yaşanması gerektiği, bu sürecin bir hafta veya bir aylık bir süreç olmayıp yıllara dayanan sürecin sonrası olduğu, Olayın yer kayması neticesi gerçekleştiği kanaatine varılsa da, ani ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşmediğinden poliçe teminatında kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu ile davacı tarafın dayandığı eksper raporu arasında davaya konu duvarın çökme sebebinin duvardaki imalat hatası mı yoksa yer kayması mı olduğu konusunda çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece; içerisinde jeoloji mühendisi de bulunan bilirkişi heyetinden davaya konu duvarın çökme sebebinin duvardaki imalat hatası mı yoksa yer kayması mı olduğu konusunda çelişkileri giderici, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.