YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2128
KARAR NO : 2018/11981
KARAR TARİHİ : 11.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı …Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 06.09.2004 tarihinde davacıların yolcu olduğu davalı …Ş.’ye trafik sigortalı araç ile davalı …’ın sürücüsü, davalı …’ın işleteni ve Anadolu Sigorta’nın trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada davacıların yaralandığını, davacı …’ın bir gözünü kaybettiğini ve hayati tehlike geçirdiğini, diğer davacıların iş ve güçten kaldıklarını beyanla 80.000,00 TL manevi tazminat ile 20.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, aynı olaya ilişkin olarak davacıların yolcu olduğu aracın sürücü ve işleteni olan davalıların meydana gelen zarardan kusurları oranında
80.000,00 TL manevi tazminat ile 20.000,00 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 120.819,24 TL maddi tazminatın gerçek kişi davalılardan olay tarihi olan 06/09/2004’ten itibaren yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketlerinden ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine, 40.000,00 TL manevi tazminatın gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline ve davacı tarafa (37.000,00 TL Leman’a, 1.000,00 TL Selçuk’a, 1.000,00 TL Gözde’ye ve 1.000,00 TL Gürkan’a) ödenmesine, sigorta şirketlerinden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı …Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2-6098 TBK’nın 72/1. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı, ancak tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre
maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 06/09/2004 tarihinde olduğu, asıl davanın 07/09/2009 tarihinde açıldığı; davacı tarafın ıslah dilekçesini ise 27/11/2014 tarihinde verdiği anlaşılmış olmaktadır.
Somut olayda; davalı …Ş. vekili, ıslah dilekçesine karşı ıslah zamanaşımı ve süresinden sonra dava zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece, ıslah ile artırılan miktara karşı ileri sürülen zamanaşımı def’i hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, bilirkişi raporunda tespit edilen 120.819,24 TL davalı …Ş.’den tahsiline karar verilmiştir. O halde; mahkemece, davalının süresinden sonra ileri sürdüğü dava zamanaşımı def’i ile ilgili davacı tarafın beyanı alındıktan sonra; davalı vekilinin dava ve ıslah edilen miktar yönünden zamanaşımı definin yukarıda açıklanan yasa maddeleri kapsamında bir değerlendirme yapılarak olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken gerekçede tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. Vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …ye geri verilmesine 11.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.