Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/2079 E. 2018/11713 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2079
KARAR NO : 2018/11713
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; davalıların trafik sigortacısı, maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın 08.08.2013 tarihinde müvekkilinin murisi yaya …’ye çarpması neticesinde vefat ettiğini davalı sürücü …’nin kazada kusurlu olduğunu, davacının müteveffanın ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını beyanla fazlaya dair haklarını saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminat ile 75.000,00-TL manevi tazminatın davalı şirket yönünden poliçede teminatı ile sorumlu olmak üzere dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelişinde kusuru bulunmaması sebebiyle zarardan sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebi için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir. Kurulan hükmün HMK’nın 297. maddesine uygun olması gerekir.
Açılan davada birden fazla davalı taraf olup hangi nedenden dolayı hangi davalı için vekalet ücretine hükmedildiği açıklanmadan hükümde davacıdan alınarak davalıya verilmesi biçiminde hüküm kurularak infazda tereddüt yaratılmıştır. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.