Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/19988 E. 2019/6716 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19988
KARAR NO : 2019/6716
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu …’ın müvekkili bankadan almış olduğu kredilerden dolayı borçlu olduğunu, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2012/9955 sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı …’ın maliki olduğu … İlçesi, … Mh. … ada, … parsel, 38/226 arsa paylı 3.Kat … nolu taşınmazı 38.000,00 TL bedelle diğer davalı …’a 24.11.2010 tarihli ve aynı taşınmazın 01.06.2011 tarihinde 40.000,00 TL bedelle davalı … tarafından diğer davalı …’ye satıldığını, bu satışların İİK 277. v.d. maddeleri uyarınca batıl olduğunu ve müvekkili banka yönünden iptaline, İİK’nın 283. maddesi uyarınca müvekkili bankaya dava konusu taşınmaz üzerinde Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2012/9955 sayılı dosyasından cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacının tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı icra takibinde dosya ipotek borçlusu … hakkında İİK’nun aradığı aciz vesikası şartını yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili, Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2012/9955 sayılı dosyasında davacının aciz vesikası verilmesi isteminin reddedildiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı … duruşmalara katılmamış ve davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin duruşma esnasında sunduğu 09.04.2015 tarihli haciz ve muhafaza tutanağının üzerinde, “İİK md.105 gereği muvakkat aciz vesikası yerine verildiği ve aslı gibidir” şerhi olduğunun görüldüğünü, İcra Müdürlüğünce düzenlenen bu haciz tutanağının İİK’nın 105. maddesi uyarınca geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu ancak borçlunun dosyada mevcut bilinen tüm adreslerine gidilmesi ve haciz tutanağında borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının kesin bir ifade ile tutanak altına alınması gerektiğinden sadece “gelindi borçlu adresten taşındı bu nedenle malı bulunamadı v.b.” şeklinde düzenlenen tutanağın geçici aciz belgesi niteliğini taşımayacağını kaldı ki Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2012/9955 sayılı dosyasında 07.08.2014 tarihinde şartları oluşmadığından aciz vesikası verilmesi talebinin reddedildiği anlaşılmakla İİK’nın 105 ve 143. maddeleri uyarınca davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat’i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay’ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 gün, 2005/15-100-119 sayılı kararına göre, borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu takdirde aciz hali gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9955 sayılı dosya üzerinden başlatılan ve kesinleşen takipte 09.04.2015 tarihinde yapılan haciz de “ borçlunun adreste hazır olmadığı, adreste Suriye uyruklu vatandaşların oturduğu, pencereden bakıldığında içeride borçluya ait eşyanın olmadığının görüldüğü” tutanak altına alınmış ve
davacı vekili, sonrasında da borçlu … ’ın mernis adresi dahil bilinen tüm adreslerine gidildiğine dair haciz zabıtlarını, 25/01/2017 tarihli dilekçesinin ekinde sunmuş olmakla birlikte iş bu zabıtların içeriğinde de “borçlu oturmuyor, taşınmış, haczi kabil mal bulunamadı” gibi ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
Söz konusu haciz tutanaklarının İİK’nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde olduğundan esasa girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Kabule göre de dosyada dava şartı olan geçerli bir aciz vesikasının bulunmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi ile davalı lehine sonucu itibariyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.