Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/1942 E. 2018/11771 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1942
KARAR NO : 2018/11771
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsünün … a çarpmak sureti ile yaralanmasına ve sakat kalmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu kazanın davalıya ait aracın sürücü belgesiz olarak kullanımı esnasında meydana geldiğini müvekkili şirket tarafından …’ın maluliyeti nedeni ile toplam 17.207,00 TL ödendiğini, bu nedenle müvekkili şirketçe belirtilen miktarın tahsili amacı ile …İcra Müdürlüğünün 2013/6920 sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edildiğinden icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğünün 2013/6920 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, İcra Takibinin 12.904,50.-TL asıl alacak, 851,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.755,50.-TL üzerinden devamına, 12.904,50.-TL asıl alacağın, takip tarihi olan 13/06/2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle ödenen işgöremezlik tazminatının rücuen tazminine yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının maluliyet oranına ilişkin olarak EÜTF hastanesi tarafından düzenlenen 16.10.2012 tarihli raporda davacının %8 maluliyeti olduğu belirtilmiş ve mahkemece de bu maluliyet oranına göre yapılan hesaplama hükme esas alınmış ise de, rapor hüküm vermeye elverişli değildir.
O halde mahkemece davacının maluliyetinin, kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti için dosyanın ATK 3.İhtisas Dairesine gönderilerek maluliyet raporunun aldırılması ve sonrasında gerekirse konusunda uzman bilirkişiden yeniden aktüerya raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kaza tarihinde 14 yaşında olan davacının bu dönemde çalışıp kazanç sağladığına dair delil olmadığı anlaşılmakla hesaplamada davacı için geçici işgöremezlik tazminatının da dahil edilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.