Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/1927 E. 2019/4463 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1927
KARAR NO : 2019/4463
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, … yolu üzerinde … İçecek Üretim A.Ş.’ne ait binanın müvekkili şirkete yangın sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı binanın çatısında biriken karın etkisiyle 17.12.2001 tarihinde çatının çöktüğünü ve binanın kullanılamayacak hale geldiğini, olayda “bina inşaatını yapan”, “mühendislik ve kontrol hizmeti veren”, “hesap ve projeyi yapan” davalıların kusurlu olduğunu, müvekkilince sigortalısına ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … İnş.Taah. ve Tic.A.Ş. vekili, davacı ödemesinin lütuf ödemesi olduğunu, müvekkili şirketin diğer davalı taşeron firmaya inşa ettirdiği uzay çatının, davacının sigortalısı ile müvekkili arasındaki sözleşme ve şartnameye uygun yapıldığını, çatının çökme sebebinin imalat hatasından değil, yağan karın mevsim normallerinin çok ötesinde olmasından kaynaklandığını, ayrıca eser sözleşmelerinde BK.’nun 362.maddesi gereğince eseri çekincesizce teslim alan kişinin dava hakkı olmadığını, ayrıca BK.’nun 259.maddesi gereğince de eseri teslim aldıktan sonra muayene ettirmeyen kişinin de dava açamayacağını, müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekilleri, müvekkillerinin bir kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafın dayandığı sigorta poliçesinin aslının sunulmadığı, poliçenin varlığının kanıtlanmasının dava şartı olduğu, kaldı ki, sunulan poliçe örneğinden, sigorta sözleşmesinin kar ağırlığı rizikosunu teminat altına almadığı, bu durumda davacının sigorta sözleşmesine dayanarak, rücuen tazminat talep etmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 22/04/2008 gün ve 2006/12768 Esas – 2008/5413 karar sayılı ilamı ile ” sigorta sözleşmesinin varlığı için poliçe aslının ibrazının zorunlu olmayıp, sözleşmenin varlığının başka delillerle de kanıtlanması mümkün olduğu, davacı tarafın bilgisayar kaydında olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilen poliçenin bilgisayar kayıtlarına alındığı tarihin ve bu tarihin riziko tarihinden önceki tarihe isabet edecek şekilde daha önceki bir tarih olarak gösterilmesinin teknik olarak tespitinin mümkün olup olmadığının, ayrıca, dava konusu sigorta poliçesi için sigortalı tarafından ödenmesi gereken primlerin ne zaman ödendiğinin, buna ilişkin makbuzların seri numaralarının birbirini takibi ve muhasebe kayıtlarına intikal tarihleri de gözetilerek, primlerin hangi tarihte ödendiğinin araştırılarak, riziko tarihinde sigorta sözleşmesinin var olup olmadığının tespitinin gerektiği” gerekçesiyle karar bozulmuş, yine davalı … İnşaat Taahhüt ve Ticaret A.Ş. vekilinin karar düzeltme talebinin Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 24/10/2008 gün ve 2008/10342 Esas 2008/11823 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.

Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı itibariyle davalılar tarafından projelendirilen ve inşaası tamamlanan çatı sisteminin dönemin kanun ve yönetmelikleri çerçevesinde standartlara uygun olarak inşaa edildiği, meydana gelen hasarın beklenmeyen aşırı kar yağışı kaynaklı olarak meydana geldiği, davalıların herhangi bir kusurunun olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda yazılan diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 16,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.