Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/19227 E. 2019/5558 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19227
KARAR NO : 2019/5558
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılardan borçlu …’ın müvekkili bankadan almış olduğu kredi kartının kullanımı ve kullanılan bedelllerin geri ödenmemesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığını, alacak nedeniyle icra takibi işlemi yürütüldüğünü, evde haczi kabil mal bulunmadığından bu hususun tutanak altına alındığını, dava konusu taşınmazların 26/02/2016 tarihinde eşi …’a satışını ve devrini sağladığının tespit edildiğini, …’ın …’ın eşi olduğunu, devrin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının açık olduğundan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacı tarafından sunulmuş bir aciz vesikası mevcut olmadığını, davalılar arasındaki ilişkinin diğer davalı …’ın malvarlığına yapılan haczin gerçekleştiği tarihten çok önceki bir tarihe dayandığını, haciz tarihinin 17/12/2014 olup davalılar arasındaki gayrimenkul devir ve satış protokolünün imza tarihinin 20/02/2012 olduğunu, taraflar arasındaki bu ekonomik ilişkilerin bir geçmişi olup sırf banka borcundan kaçmak amacıyla muvazaalı işlem yapmadıklarının açık olduğunu, ayrıca bu borç sebebiyle diğer davalının cezaevinde olduğu dikkate alındığında cezaevine girmek pahasına eşine
taşınmazları devretmeyeceğinin de mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların karı koca olması nedeniyle zarar verme kastını bilebilecek durumda olduğunu, davalıların beyanları ile sabit olup, ayrıca bilirkişi raporu ile de teyit ettiği taşınmazların gerçek satış bedelinin çok altında olduğu, bu durumun da muvaazanın objektif unsurunu kanıtladığı, İİY’nın 279/son maddesi gereğince de davalı …’in diğer davalı borçlunun aciz içerisinde bulunduğunu, mali durumunun kötü olduğunu bildiği tüm dosya safhasından sabit olmakla ayrıca davalı … tarafından bedelin ödendiğinin ispat edilmemesi sebebiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 837,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.