Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/18860 E. 2018/12700 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18860
KARAR NO : 2018/12700
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu Mehmet hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazını diğer davalıya devrettiğinden, bu tasarrufun iptalini istemiştir.
Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemenin, davacı iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin ilk kararı Dairemizin 16.09.2014 tarih … Esas 2014/11800 sayılı kararında davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacı vekili 28.5.2012 tarihli dilekçesinde borçlunun ortağı olduğu … Firması ile davalı 3.kişi …’un ortağı olduğu …Tekstil Kumaş firmasının aynı sektör ve semtte faaliyette bulunduklarını belirterek davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunu iddia ettiğinden Mahkemece davalıların ortağı olduğu şirket kayıtları Ticaret Sicil Müdürlüğünden istenerek ortaklık yapısı adres durumlarının irdelenmesi, şirketlere ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ticari ilişkileri bulunup bulunmadığı dolayısıyla davalı 3.kişinin İİK 280/1 madde kapsamında kötüniyetli olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrasında davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bozmadan sonra, borçlu ve üçüncü kişinin ortağı olduğu şirketlerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmış, alınan raporda şirketler arasında 2007 öncesinden devam eden ticari alış verişin olduğu, bu faaliyetin 2009 yılında da devam ettiği belirlenmiştir. Dava konusu tasarruf ise 23.10.2009 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu halde borçlunun ortağı olduğu … Firması ile davalı 3. kişi …’un ortağı olduğu … Kumaş firmasının satış öncesinde birbirleri ile ticari ilişkilerinin olduğu uyulan bozma ilamından açıklandığı üzere tarafların ortak oldukları şirketlerin aynı semtte olduğu belirlenmesine dolayısı ile bu ilişki nedeni ile birbirlerini tanıdıkları sabit olup İİK’nun 280. maddesi gereğince üçüncü kişi …’un borçlunun içinde bulunduğu mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.