Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/18856 E. 2018/11035 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18856
KARAR NO : 2018/11035
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı …’nin sevk ve idaresindeki çekici ve ona bağlı yarı römork araç 04/12/2012 tarihinde Orhaneli istikametinde … istikametine seyir halinde iken, viraj dönüşü sırasında, viraja hızlı girmesi nedeniyle virajı alamayarak Tır’ın çekicisine bağlı römork’un diğer şeride savrulması neticesinde karşı yönde gelmekte olan maktul Ali …’in sevk ve idaresindeki aracın sol ön kısmına çarpması sonucu, 1 kişinin ölümüne 4 kişinin yaralanmasına sebep olduğu trafik kazasının meydana geldiğini belirterek, davalı Sigorta Sirketinin Poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere 600.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … Lojistik İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti vekili, davaya konu trafik kazası sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağının gerçeği
yansıtmadığını, kendisi içerisinde çelişkili olduğunu, olayın oluş şekline ve kazadan sonraki araçların fotoğraflanan durumlarına göre; kazada davalıların tamamen ve asli kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı, manevi zarara ilişkin olarak taleplerin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunulmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak 1-Davanın kısmen kabulü ile; takdiren ölenin eşi … için; 40.000,00 TL, ölenin çocukları Ayşegül ve Osman Can için; 40.000,00’er TL, ölenin babası … için; 30.000,00 TL, ölenin annesi … için; 25.000,00 TL, ölenin kardeşleri Sakine, Tuncay, Emre ve Ahmet için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın, davalılar … ve … Ltd. Şti yönünden 04/12/2012 kaza tarihinden itibaren; davalı sigorta şirketi yönünden, 20/11/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ait taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … Sigorta A.ş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre
değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Sigorta Şirketi’ne geri verilmesine 21/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.