Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/183 E. 2018/10935 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/183
KARAR NO : 2018/10935
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, 05.03.2013 tarihinde, müvekkillerin müşterek murisi olan … ‘ın, Adalet Bakanlığına ait araçla başka bir cezaevine nakli sırasında meydana gelen tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma sonucunda kaza sırasında araç sürücüsünün vefat etmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalı tarafın işleten sıfatı ile kazadan sorumlu olduğunu, murisin ölümü sonucu müvekkillerin …,…’a gitmek durumunda kaldıklarını, muris için bir kısım cenaze ve defin giderleri yaptıklarını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi ve ayrıca her bir müvekkil için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 05.03.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat davasının kabulü ile 1.000,00 TL miktarın, kaza tarihi olan 05.03.2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile her bir davacı için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, manevi tazminatın takdirinde TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.