Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/17933 E. 2019/5537 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17933
KARAR NO : 2019/5537
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaa davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkili ile davalı … arasında … Aile Mahkemesinin … sayılı dosyasında boşanma davası ve katkı payı davasının devam ettiğini, … bağımsız bölüm nolu villanın dava konusu edildiği, taşınmazın fiili malikinin … olduğu, davalı … tarafından 4.10.2013 tarihinde muvazaalı olarak …’ın arkadaşı …’a 500 Bin TL bedelle satısın yapıldığı, …’ın da 8.11.2013 yılında 521 Bin TL bedelle satış gerçekleştirdiğini belirterek; B. Çekmece Tapu Müdürlüğünde kaydı olan … ada 2 parsel 655 bağımsız bölüm nolu taşınmazın kötü niyetli ve muvazaalı tescillerinin iptali ve taşınmazın tescilinin müvekkilinin eşi … adına yapılması isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili; … ile davacı arasında bir boşanma davası mevcut olduğunu, Müvekkilinin B.Çekmece Tapu Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı … bağımsız bölüm numaralı taşınmazı tapu sicilindeki yasal maliki …’tan 08.11.2013 tarihinde satın aldığını,müvekkilinin …’ın taşınmazı nereden aldığı, kaç paraya aldığı hakkında bir bilgiye sahip olmadığını, davacı … ve … arasındaki boşanma ilişkisini bilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; davalı müvekkilinin 2010 yılında dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını, müvekkilinin maddi olarak zor durumda olması nedeniyle, Konak İnşaata taşınmazı satması için talimat verdiğini, Konak İnşaat tarafından dava konusu taşınmazın davalı …‘a satıldığını, müvekkilinin diğer davalı … ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …; dava konusu villayı tapuda malik görünen … ’dan Konak İnşaat Proje Taahhüt Tic. Tur. Ltd.Şti vasıtası ile 04.10.2013 tarihinde satın aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, dava konusu … bağımsız bölüm no.lu taşınmazın 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı … adına tesciline, aşan talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir.
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda davacı vekili, davalı eş … aleyhine boşanma ve katkı payı alacağı davası açtığını; dava konusu edilen taşınmazın mal kaçırma amacıyla diğer davalılara devredildiğini iddia ederek kötüniyetli ve muvazaalı tescilin iptali ile taşınmazın tescilinin müvekkilinin eşi davalı … adına yapılması talebinde bulunmuştur.
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda davacı ve davalı …’ın … Aile Mahkemesinin 2013/951-2016/587 sayılı ilamı ile boşanmalarına, davacı yararına 100.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşıldığından öncelikle bu kararın kesinleşip kesinleşmediği sorularak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi,yine davacı tarafından davalı koca … aleyhine açılan dava konusu taşınmazı ilgilendiren mal rejiminin tasfiyesine yönelik açtığı dava; Büyükçekmece 1.Aile Mahkemesinin … sayılı ilamı ile; Davacı …’ın açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine yönelik Güzelce 655 nolu villaya ilişkin talebinin ayrılarak ayrı esasa kaydına şeklinde karara bağlandığından mal rejiminin tasfiyesine ilişkin tefrik edilen bu davanın da kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak dava dosyalarının sonuçları beklenerek davacının alacağının kesinleşmesi halinde, mevcut delillerin TBK’nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.