Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/1779 E. 2018/11412 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1779
KARAR NO : 2018/11412
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, yaya olan davacıya bir aracın çarpması sonucu yaralandığını, … başvurusu üzerine bir miktar ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, davasını bakiye 217.286,00 TL üzerinden ıslah etmiş, toplam miktarın temerrüt tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL’nin dava tarihinden, 185.607,45 TL’nin ise ıslah tarihi olan 30.10.2015 tarihinden olmak üzere toplam 187.607,45 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde 31.12.2012 tarihinde kazanın gerçekleştiğini belirtmişse de dava dilekçesi ekinde sunduğu evraklar incelenmiş olup davacının emniyette alınan ifadesinde, 31.12.2012 günü saat 21:00 gibi eğlence yerine yılbaşını kutlamak için gttiklerini, alkol alarak eğlendikten sonra saat 3:30 gibi eğlence mekanından eve gitmek için çıktığını ve yaya olarak giderken arkadan bir aracın çarptığını, ancak ne olduğunu hatırlamadığını, çarpma neticesinde yaralandığını ve hastaneye getirildiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Arkadaşı … da benzer şekilde ifade vermiştir. Emniyet personeli tarafından davacının ifadesinin alınamadığına dair tutanakta, davacının 112 ambulansla hastaneye 01.01.2013 tarihinde 04:20 civarında getirildiği belirtilmiştir. Soruşturma dosyasında da suç tarihi 01.01.2013 olarak yazılmıştır. Davacıya ait genel adli muayene raporu 01.01.2013 tarih ve 05:15 saatinde hazırlanmıştır.
Otomobil grubu araçlar için 2012 yılı trafik sigortası kişi başına sakatlanma teminatı 01.01.2012 ila 31.12.2012 tarihleri arasında 225.000,00 TL, 2013 yılında ise 01.01.2013 ila 31.12.2013 tarihleri arasında 250.000,00 TL’dir. Mahkeme gerekçesinde, 31.12.2013 tarihinde davacının yılbaşı eğlencesi için evden çıktığı, aynı gece 03:30 gibi bulunduğu mekandan evine gitmek üzere ayrıldığı ve bu esnada bir aracın kendisine çarpması sonucu yaralandığı şeklinde dava konusu olayın gerçekleştiği kabul edildiğine göre, mahkemece kaza tarihinin kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre teminat limitinin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı görülmüştür.
2-Davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması bakımından alınan 05.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalı … tarafından yapılan ödemelerin güncellenmiş değerlerinin (toplam 37.392,55 TL) mahsubu ile 258.934,65 TL bakiye zararın kaldığı belirtilmiştir.
Davalı tarafından sunulan hasar dosyasına ilişkin evraklardan, davacı tarafa 32.714,00 TL tazminatın 03.03.2014 tarihinde ödendiği bildirilmiş; davacı taraf da sigortacı tarafından bu bedelin ödendiğini kabul etmiştir. Bu itibarla, davalı tarafından ödenen tazminatın ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faizi hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarının,
tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerekir. Zira, davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi gereklidir. Bu nedenle bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yöntemi doğru olup, mahkemece ödenen tazminatın teminat limitinden tenzili hatalı olmuştur.
Davalı … Hesabına davacıya çarpan aracın tespit edilememiş olması nedeniyle dava yöneltilmiş olup, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur.
Somut olayda mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucu hesaplanan tazminat miktarından, güncellenen bu ödemelerin bir kez daha teminat limitinden mahsup edilerek Güvence Hesabının sorumluluğunun belirlenmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminat talepli dava açmış olup, yargılama aşamasında 30.10.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 217.286,00 TL olarak belirlemiş ve bu bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Güvence Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın … bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Dava dosyasında hasar dosyasının tüm belgeleri bulunmamaktadır. Davacının davadan önce başvurusunun olduğu ve davalı … tarafından ödeme yapıldığının anlaşılmasına göre, mahkemece hasar dosyasının aslının getirtilmesi, yukarıda
belirtilen yasal düzenlemelere göre temerrüt tarihinin kesin olarak belirlenmesi ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi ile talep edilen kısma dava tarihinden itibaren, ıslahla arttırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.