Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/17708 E. 2019/8606 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17708
KARAR NO : 2019/8606
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 11/05/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili …’ın eşi ile … ve …’ın babası olan … doğumlu … ‘ın sürücü/işleten konumunda bulunduğu davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı aracı ile yapmış olduğu kaza sonucunda vefat ettiğini, vefat neticesinde müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, davalı şirket tarafından düzenlenmiş sigorta poliçesinin kişi başına ölüm halinde 100.000,00 TL vefat teminatı sağladığını, müvekkillerine desteğin yaşı ve tüm diğer unsurlar birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin limit dahilinde müştereken ve müteselsilen zarardan sorumlu olacağı aktüerya bilirkişisi hesaplaması sonucu anlaşılacağını, fazlaya ait alacakları ile munzam zarar ve manevi tazminattan doğan alacaklarının saklı kalması kaydıyla müteveffanın geride kalan eşi için 2.500,00 TL ve çocukları için 1.000,00’er TL olmak üzere şimdilik 4.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı … için 73.473,04 TL, davacı küçük … için 10.252,73 TL, davacı küçük … için 16.274,23 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan
alınarak kendi adına asaleten küçüklere velayeten davacı …’a ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır.
Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.
Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda desteğin, davacı erkek çocuklara 22 yaşa kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocuklarının 18 yaşına kadar, yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda, davacılar …,… ‘in herhangi bir okulda okuyup okumadığı konusunda araştırma yapılmalı, eğitim hayatlarına ilişkin durum saptandıktan sonra; rapor düzenleyen bilirkişiden, eğitim hayatı devam etmeyen davacı
erkek çocuklar için 18 yaşına kadar destek alacağı, yüksek okul okuması ya da okuma ihtimali olması durumunda 25 yaşına kadar destek alacağı gözetilerek hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınarak (davacı tarafın kararı temyiz etmemiş olması nedeniyle bilirkişi raporunda 22 yaşına kadar hesaplanan miktarın, davalı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu da gözetilerek) oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış ilkeler benimseyen bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
3-Dava, 6098 sayılı TBK’nun 53. (818 sayılı BK’nun 45/2) maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kabule göre; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine AAÜT gereğince vekalet ücreti taktiri gerekirken toplam maddi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalıya geri verilmesine 26/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.