Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/17246 E. 2017/8615 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17246
KARAR NO : 2017/8615
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat (itirazın iptali) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı asıl tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; 23/01/2012 tarihinde, müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan… plakalı araç ile araç sürücüsü asli kusurlu olarak, park halindeki … ve … plakalı araçlara hasar verildiğini ve sürücünün olay yerini terk ettiğini, sigortalı aracın sürücüsünün park halinde duran araçlara çarptığını ve hemen olay mahallinden uzaklaştığını, olay mahallini kasten terk ettiğini, trafik tespit tutanağında aracın içine bakıldığında ön koltuk üzerinde yarım ve boş bira şişelerinin olduğunun görüldüğünü, dava dilekçesine ekli ekspertiz raporu ve fatura gereğince hak sahibine 7.398,00-TL tazminatı ödeyen müvekkilinin Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartları gereğince ödediği tazminatı rücu etme imkanına sahip olduğunu, böylece davalı aleyhine … 3. … Müdürlüğü’nün 2013/1938 Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı-borçlunun itiraz ederek takibi durdurduğunu, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiş ve delillerini bildirmiştir.
Davalı asıl; trafik kazasını kendisinin yapmadığını, oğlu… ‘nin yaptığını, aracın maliki olduğunu davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davalı borçlunun … 3. … Müdürlüğü’nün 2013/1938 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen … takibine itirazının iptaline, … takibinin aynen devamına, dair karar verilmiş, hüküm davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, … poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davalıya ait araç sürücüsünün %100 asli ve ağır kusurlu oluşu, ve … genel şartlarının B.4-f ve B.1 maddeleri uyarınca davacının rücu hakkı doğduğuna karar verilmiş ise de Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. Daire’nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda; araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde duran iki araca çarptığı, daha sonra aracı olay yerinde bırakarak kaçtığı, meydana gelen trafik kazasında davalının %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Yukarıda anılan ilkeler doğrultusunda, sürücünün açıklanan bu ihlali kasıt veya ağır kusur olarak nitelendirilemez.
2-Yine somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu olaydan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında, sigortalı araç sürücüsünün firar ettiği belirtilmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden ayrılması tek başına hasarın teminat dışı kalmasına neden olmasa bile davalıya ait araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi ve kaza sonucu tutulan kaza tespit tutanağında araç içinde bira şişelerinin bulunduğunun tespit edilmesi karşısında trafik kazasının münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşmediğinin ispat külfeti yer değiştirerek davalıya geçmiştir. Bu nedenle …’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının her zaman doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının tespit edilmesi,
sonuçta olayın tek başına alkolün etkisi ile meydana geldiğinin tespit edilmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağının kabulü gerekirken eksik inceleme neticesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı asılın temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.