Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/16318 E. 2017/9791 K. 30.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16318
KARAR NO : 2017/9791
KARAR TARİHİ : 30.10.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar … ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının kullandığı … plakalı araca davalı … ‘in kullandığı … plakalı aracı sola kontrolsüz şekilde dönerek çarpmasıyla trafik kazasının meydana geldiğini, davacıya ait aracın ağır hasarlandığını, tamir bedeli olarak 30.070,00 TL belirlendiğini, ayrıca 298,00 TL çekme bedeli ödendiğini, kusurun davalıda olduğunu, hasar bedelinin 22.500,00 TL’sinin davalıya ait aracın ZMM sigortacısı olan … … tarafından ödendiğini, bakiye 8.870,00 TL bedelin ise ödenmediğini, davalının aracının kasko sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, 33176016 nolu poliçede ihtiyari mali mesuliyet sorumluluğunun belirlendiğini, ancak davalı … şirketi tarafından ödemenin kabul edilmediğini,römorkun ayrı bir araç olarak görüldüğünü, bu sebeple ZMM poliçesinden alınabileceğini belirttiklerini, oysaki römorkların motorlu araç olmadıklarını, motor çekicisi olan motorlu araca tabii olduklarını belirterek, 8.870,00 TL maddi tazminatın 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş vekili; davacının sahibi olduğu… plakalı çekici ve … plakalı dorsenin trafik kazası neticesinde zarar görmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunduğunu, davalı şirketin… plakalı aracın 02/02/2012/2013 dönemi için 33176016 poliçeli kasko sigortası yaptığını ve bu poliçe kapsamında 50.000,00 TL limitli ihtiyari mali sorumluluk teminatın bulunduğunu, davalının ZMM Sigortasının karşıladığı teminat limitinin üstünde gerçekleşen ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zararı ile sorumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle ZMM Sigortası teminat limitinin araç başına 22.500,00 TL ve kaza başına 45.000,00 TL olduğunu, zarara uğrayan çekici ve dorsenin iki ayrı araç olması nedeniyle ZMM Sigortası tarafından iki araca ilişkin teminatın ödenmesi gerektiğini, bu iki aracın tek araç olarak kabul edilemeyeceğini, bu sebeple sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemiş, davalı … ön inceleme duruşmasında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı …Ş’ye yönelik açılmış olan davanın reddine, davalılar … ve …’e açılmış olan davanın kısmen kabulü ile; 4.924,56 TL’nin 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar … ve …’in temyiz talepleri yönünden; davalılar tarafından, mahkemece verilen 28/03/2016 tarihli kararla ilgili temyiz dilekçesinin, HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal sürede verildiği, davalıların temyiz başvurusu yaparken temyiz yoluna başvuru harcı ile birlikte 29,20 TL maktu temyiz karar harcı yatırdığı ve davalıların temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği, mahkemece davalılara eksik harcın 7 günlük kesin sürede yatırılması, aksi halde temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağı ihtarını içeren muhtıranın tebliğ edildiği, davalıların harç ikmalini yapmadığı görülmektedir. HUMK’nun 434/3. (yeni 6100 sayılı HMK’nın 344.) maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin uygulanmasına rağmen, davalıların 7 günlük kesin sürede eksik temyiz karar harcını yatırmamış olması karşısında; davalı … ve …’in temyiz isteminin reddi yönünde mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı tarafın, kesin sürede eksik temyiz karar harcını ikmal etmemiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece benimsenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın tamiri için eksper raporunda belirlenen hasar bedeli uygun görülmüş ancak aracın kaza tarihinde 9 yaşında olmasından dolayı hasar bedeli toplamından %18 oranında amortisman tenzil edilmiş ise de, yaş dışında hangi kritere göre bu oranda indirim yapıldığı belirtilmediği ve bu eskime payının fazla belirlendiği anlaşıldığından bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde; mahkemece dosyanın bir başka bilirkişi ya da bilirkişi kuruluna tevdii ile aracın modeli, yaşı, kilometresi, çarpma noktaları, resimler ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alınarak,öncelikle aracın kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin belirlenip, daha sonra sigortalı araçta kaza nedeniyle değişmesi gereken parçalar üzerinden yapılması gereken eskime payı ve hurda bedeli tenzil miktarı açıklamalı ve gerekçeli olarak belirlendikten sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve …’in temyiz isteminin, mahkemece verilen kesin sürede eksik temyiz karar harcını ikmal etmemiş olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar … ile …’e geri verilmesine 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.