Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/15763 E. 2019/7068 K. 30.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15763
KARAR NO : 2019/7068
KARAR TARİHİ : 30.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm birleşen davada davalı … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, asıl dava ile davalıların sürücü, malik ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek 10.000,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiş, birleşen dava ile aracın kaza tarihinde trafik sigortası bulunmadığı anlaşıldığından talebini güvence hesabına da yöneltmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, asıl dosya olan … esas sayılı dosyada davalı …Ş. aleyhine açılan davanın reddine, 3.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl dosyada maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ve birleşen 2015/335 esas sayılı dosyada davanın kabulü ile 3.187,10 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Güvence Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Somut olayda davalı …’na davadan önce ihbarda bulunulduğuna ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir.
Böylece mahkemece hükmedilen tazminatlara davalı … yönünden temerrüdün oluştuğu dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, kaza tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. Bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine ” 3.187,10 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davalı …’na geri verilmesine 30/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.