Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/15735 E. 2019/7584 K. 14.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15735
KARAR NO : 2019/7584
KARAR TARİHİ : 14.06.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü;

-K A R A R-

Davacılar vekili, Manisa’da meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili …’in eşi, küçük … ve …’in de babaları ve destekleri …’ın vefat ettiğini, söz konusu kazanın oluşumunda müteveffaya çarpan ve olay yerinden kaçtığı için bulunamayan aracın sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, … Yönetmeliği hükümlerine göre kazaya karışan vasıtanın bulunmaması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında ödenmesi gerekli tazminatın … tarafından ödendiğini, davalıya iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapması ihtarının 26/04/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalının 8 günlük yasal sürede ödeme yapmayarak temerrüde düştüğünü, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan müvekkili … için 500,00 TL, … için 250,00 TL, … için 250,00 TL olmak üzere toplam için 1.000,00 TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) ihtarnamenin tebliğ tarihinin 8 iş günü sonrası olan 09/05/2013 tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini müvekkilleri … için 134.922,36 TL, … için 18.934,00 TL, … için 13.532,25 TL olmak üzere toplamda 167.388,61 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, kusur durumunun tespiti gerektiği, davacı tarafın talep edebilecekleri muhtemel gerçek destek zararının aktüerya bilirkişisi marifetiyle hesap edilmesi gerektiğini, yapılacak yargılama sonunda aleyhlerine karar verilmesi halinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine karar verilirse ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranına hükmedilmesi gerektiğini, Güvence Hesabından avans faizi talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davacılardan … için 134.922,36 TL, … Taşkın 18.934,00 TL,… için 13.532,25 TL olmak üzere toplam 167.388,61 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … vekillinin yerinde görülmediğinden tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davada davacılara tazminat yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden HMUK’nun 438/7. maddesi gereğince kararın bu kısım yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı … (Kendisine asaleten, … ve … ‘a velayeten) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasınındaki 3 nolu bendin çıkarılarak yerine; “a-Davacı davasını vekille takip ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan, yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen davacı … için 13.540,73 TL, vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, b-Davacı davasını vekille takip ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan, yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen davacı … için 2.725.00 TL, vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, c-Davacı davasını vekille takip ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan, yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen davacı … için 2.725.00 TL, vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8.575,32 TL kalan onama harcının temyiz eden dvalı Güven Hesabından alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.