Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/15022 E. 2018/43 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15022
KARAR NO : 2018/43
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı … şirketi hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 06/05/2013 tarihinde davalı sürücü …, davalı …’ya ait …plaka sayılı araç ile Bursa istikametinden Ankara istikametine doğru seyir halindeyken …. karşısına geldiği esnada aynı istikamette önünde seyir halinde olan müvekkilinin idaresindeki ….plaka sayılı aracına çarptığını, davalı …’in kusurlu tarafın kendisi olduğunu kabul eder dilekçesini Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazdığını, buna rağmen müvekkilinin kaza sonucu oluşan 3.647,34 TL tutarındaki maddi hasarının karşılanmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin aracının değer kaybına uğradığından bahisle 34 JR 6757 plaka sayılı aracın trafik kaydına dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 3.647,34 TL tamirat bedeli ve 100 TL değer kaybı olmak üzere toplam 3.747,34 TL tazminatın 06/05/2013 kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketinin yalnızca poliçesinde sorumlu olduğu kısımla dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle sorumlu tutulmak üzere, masraf ve avukatlık ücretiyle beraber müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş.; açılan davanın reddini istemiş, kaza tarihinde davalıya ait aracın kendi sigorta şirketlerine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, araç başına poliçe limitinin 22.500,00 TL olduğunu, sigortalının kusuru oranında sorumlu olduklarını, değer kaybı taleplerinin haksız olduğunu ve poliçe kapsamında bulunmadığını, kazada davacı tarafın tam kusurlu olduğunu, tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiğini, dava öncesi başvuru yapılmadığından dava dilekçesinin tebliğinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan ….; davanın reddini istemiş, aracın uzun süreli kiralama yolu ile NBR Makine ve Yedek Parça San .Tic. Ltd.Şirketi’ne kiralandığını, dolayısıyla işleten sıfatlarının bulunmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüştür.
Yine davalılardan …’ de, davanın reddini istemiş, kazaya karışan davacı aracının kazada tam kusurlu olduğunu ileri sürdüğü iddialarının haksız olduğunu, nitekim sigorta komisyonunun da davacıyı tam kusurlu bulduğunu, kusur oranı ile sınırlı sorumluluk olacağını, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, değer kaybı iddialarının haksız olduğunu, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Birleşen davanın davalısı … Makine Ltd. Şirketi de davanın reddini istemiş, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, kazada davacının tam kusurlu olduğunu, temerrüde düşürülmediklerinden kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve dosya kapsamındaki benimsenen bilirkişi raporuna göre;Davalı …. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, Birleşen dosya da göz önüne alınarak diğer davalılar yönünden maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.220,67-TL’nin 06/05/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte …. dışında kalan davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davalılardan … A.Ş. yönünden alacağa dava tarihi olan 19/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir
usulsüzlük bulunmamasına göre davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece haklarındaki maddi tazminata ilişkin dava feragat nedeniyle red edilen davalı … AŞ lehine 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Asıl davada davacı vekili, davayı açarken trafik kaydını esas alarak davayı açmış ve malik şirkete husumet yöneltmiştir. Yargılama sırasında kazaya karışan aracının birleştirilen davada davalı şirkete uzun süreli kiraya verilmiş olduğu ve işleteninin bu şirket olduğu anlaşılmıştır. Davacının, dava açarken trafik kayıt malikine husumet yöneltmesinde kusuru bulunmamaktadır. O halde, davalı malik şirket …. Filo Oto Kiralama lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi sebebi ile vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. ve 3.bendinin hükümden çıkarılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 111,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.