Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/14334 E. 2019/6320 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14334
KARAR NO : 2019/6320
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin … plakalı aracı ile kavşakta beklediği esnada, davalı küçük …’ın idaresindeki araçla kendisine çarptığını, kusurun küçük …’a ait olduğunu, davalı …’ın ise hem araç maliki hem de küçüğün velisi sıfatıyla sorumluluğu bulunduğunu belirterek, 36.980,67 TL hasar bedeli ile 15.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 51.980,67 TL.nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, ortak dilekçe ile kusuru kabul etmediklerini ve talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27.724,00 TL hasar bedeli ve 8.500,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 36.224,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme
esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Dava, trafik kazası nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı istemine ilişkindir.
2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın hesaplama yapılarak sağlanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtilen yöntemle (araç piyasa değerinin %10’u) değer kaybının tespit olunduğu rapora dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece aracın tramer kayıtları ve varsa önceki hasarlarına ilişkin hasar dosyaları istendikten sonra aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalılarnın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden aynı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeni ile yapılan tamirat sonucu hasarlı parçalar yenisi ile değiştirildiğinden, % 15 oranında yedek parça bedelinden yıpranma payı düşülerek 21.824,00 TL yedek parça bedelinin tespit edilerek, neticeten işçilik bedeli de dahil edilerek 27.724,00 TL hasar bedeli tesbit edilmiş ise de, bu rapor dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, davacının davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen hasar miktarının tesbiti ve değişen parçaların aracın değeri üzerindeki etkisi tarşılarak yine araçtan çıkan parçalar için hurda değeri düşülmesi gerektiği de gözetilerek, bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalılara geri verilmesine, 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.