Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/14105 E. 2019/3932 K. 02.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14105
KARAR NO : 2019/3932
KARAR TARİHİ : 02.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar … vekili ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı … hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, maaş haczinde birinci sırada bulunan …..İcra Müdürlüğünün 2013/11594 sayılı takip dosyası ile davalı … tarafından muvazaalı takip yapıldığını belirterek bu takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davalı …’nin kendisinin eniştesi olduğunu, dava dışı kişilerle ortaklık yapmak isterken dolandırıldığını, davalar açıldığını, eniştesinden borç aldığını, hakkında takip yapmak istidiğini öğrenince ….’teki işinden ayrıldığını ancak yeni işini öğrenerek takip yaptığını, davanın haksız açıldığından reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …, …’nin kendisinin kayınbiraderi olduğunu, ortaklık yapmak istediğinden borç verdiğini ödeyemeyince senet aldığını ve takibe geçtiğini, takibin muvazaalı olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve de tüm dosya kapsamına göre, davalılar arasındaki tasarrufun muvazaalı olduğu anlaşıldığı, takibin muvazaalı olmadığının davalılar tarafından ispat edilmediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve HMK’nun 266.maddesine göre mahkeme ancak çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi

gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi veya kendiliğinden bilirkişi görüşü alabilir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiliğe başvuramaz hükmüne rağmen somut olayda takibin muvazaalı olup olmadığı hususunda bilirkişi raporuna gerek olmadığı halde rapor alınmış ve ispat külfetinin davalılara yüklenmesi hatalı olmuş ise de, iptali istenilen takibin davacı alacaklının alacağının doğumundan sonra başlaması, davalıların yakın akraba olması ve yapılan takipte maaş haczi dışında başka hiçbir mal varlığı araştırmasına girilmemiş olmaları dikkate alındığından, karar sonuç itibari ile doğru bulunduğundan davalı … vekili ve davalı …’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.065,02 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar … ve …’nden alınmasına 02/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.