Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/14079 E. 2019/5707 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14079
KARAR NO : 2019/5707
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacıların murisi …’nin davalıların kusurlu davranışları neticesi 29/11/2011 günü vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını, müvekkili …’nin …’nin eşi, diğer müvekkillerinin ise çocukları olduğunu, olay günü davalı BEDAŞ taşeronu davalı Yılmaz Elektrik Şirketi çalışanı davalı …’ın arkasında vinç tertibatı bulunan kamyon ile iki direği almak için durduğunu, araçtan inerek … ve …isimli şahıslarla direkleri yüklediğini, sonrasında tekrar araca bindiğini, araca bindikten sonra belli bir süre bekleyen davalı …’ın geri geri manevra yaparak yolda bulunan yaya …’yi fark etmeyerek araç altına aldığını ve ezdiğini,
etraftaki kişilerin seslenmeleri üzerine bu sefer aracı öne alarak …’yi tekrar ezdiğini ve feci şekilde can vermesine neden olduğunu, olayda …’ın tam kusurlu bulunduğunu, davalıların söz konusu olaydan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı … şirketinin sorumluluğunun sadece maddi tazminat ile sınırlı tutulması gerektiğini, belirterek, davacı … için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, 1-Davalı ENERJİSA Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi hakkında açılan davanın reddine, 2-Diğer davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … için 37.534,86 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı … mirasçılarına verilmesine, davacılar …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 15.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, sigorta şirketinin sorumluluğu maddi tazminatla, poliçe limitleri ile ve dava tarihinden itibaren yasal faizle sınırlı olmak üzere, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacılar murisinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereği, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi istemine ilişkindir.
TBK’nun 53. maddesi (818 sayılı BK’nun 45/2. md.) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce destek alma hakkı olan kişinin yaşamının sürüyor olması ve destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; kendi yaşamı sürmeyen kişinin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan yakınından dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı, destek görenin ancak kendi yaşam süresi kadar bir süre için tazminata hak kazanabileceği izahtan uzaktır.
Somut olaya bakıldığında; Davacılardan desteğin eşi …’nin dava devam ederken 17.09.2015 tarihinde vefat ettiği, mahkemece hükme esas alınan 26.11.2015 tarihli aktüer raporunda ise, davacı …’nin muhtemel yaşam süresi sonu daha uzun olduğundan müteveffa eşinin muhtemel bakiye ömür sonu olan 05.01.2020 tarihine kadar destek tazminatı alacağı hesaplandığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda ifade edilen amaç ve kapsamı; bu tazminatın hesaplanması sırasında, destek alacaklılarının muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı eş …’nın ancak kendi yaşam süresinin sonuna kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilip hesaplama yapılmalıdır.
Bu durumda mahkemece; davacı … için, davaya konu kaza ile davacı …’nın ölüm tarihi arasındaki süre için tazminatın hesaplanması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.