Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/1395 E. 2018/11311 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1395
KARAR NO : 2018/11311
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin içerisinde bulunduğu ve müteveffa …’un sevk ve idaresinde olup davalı … şirketine … poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 07/01/2012 tarihinde çift taraflı trafik kazasına karıştığını, …plakalı araçta … ve …’in vefat ettiğini, müvekkilinin de ağır yaralandığını, kaza neticesinde müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını, müvekkilinin kaza sonrasında yaklaşık 3 ay %100 malul olduğunu, sonrasında da maluliyetinin devam ettiğini, yaklaşık 25 gün hastanede yattığını, sonraki 2 ayda ise evde yatağa bağlı olarak yaşadığını belirterek müvekkilinin çalışamadığı günlere ilişkin zararının, bakıcı ücretine ilişkin zararının, maluliyet oranının ve zararının tespiti ile belirlenmesi ve bu üç kaleme ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL’nin kaza tarihi itibariyle işleyecek faizi ile tahsiline ve müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 6.435,10 TL geçici iş göremezlik ve 53.713,35 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 886,50 TL bakıcı giderinin dava tarihi 18/04/2013 (TAVZİHEN) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekili,davacının araçta yolcu olarak bulunduğunu belirterek hatır taşıması olduğu iddiasında bulunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse … İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Bu itibarla, davalı vekilinin bu beyanı üzerinde durularak, ceza mahkemesi dosyası getirilerek ve mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile karar tesisi doğru görülmemiştir.
2-Dava dilekçesinde, davacının yaklaşık 3 ay süre ile %100 malul kaldığı, sonrasında da maluliyetinin devam ettiği, yaklaşık 25 gün hastanede yattığı,sonraki 2 ayda ise evde yatağa bağlı yaşadığı belirtilerek sonuç olarak “iyileşme ve maluliyet süresinin tespiti ve buna ilişkin zararının belirlenerek tazmini” talep edilmiştir. 14/5/2014 tarihli … raporunda ise davacının %10.3 oranında malul olduğu ve 9 ay iyileşme süresi olacağı belirtilmiş, ancak mahkemece, davacının hastanede yattığı dönem için bakıcı ihtiyacının
olmayacağı ve davacı tarafın beyanları dikkate alınarak 2 ay süre için bakıcı gideri takdiri gerektiği kabul edilerek (21.08.2015 tarihli hesap raporunda brüt asgari ücretin yüzde ellisi üzerinden yapılan hesap doğrultusunda) sadece 2 aylık dönem için bakıcı giderine hükmedilmiş ise de mahkemenin bu yöndeki kabulü hatalı olmuştur. Zira, davacının … raporu ile belirlenen 9 aylık süre zarfında %100 malül sayılacağı bakıma muhtaç olduğu ve bakıcı gideri ödemek zorunda kalacağının kabulü gerekir. Yine bakıcı ücretinin hesaplanmasında kaza tarihindeki asgari ücretin brüt tutarının (tamamının) esas alınması gerektiği de Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Bu durumda mahkemece,davacının bakıcı gideri talebi yönünden 9 aylık süre için hesaplama yapılması ve yapılacak hesaplamada kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarının (tamamının) dikkate alınması gerektiği de dikkate alınarak bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre (davacı vekilinin talebi ile de bağlı kalınmak suretiyle) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 27.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.